2010 elemelerinden sonra Fatih Terim görevi bıraktıktan sonra zamanın TFF yöneticileri "eleştirilemeyecek" Dünya çapında bir hocayı milli takımın başına geçirileceğini söylemişlerdi. Bu "eleştirilemeyecek" isim de Hiddink oldu.
Medya "Hiddink'i niye getirdik?" sorusuna hep farklı cevaplar verdi. En çok da "2012'ye gitmek için Hiddink'i getirdik." dediler. Halbuki TFF her turnuvaya giden bir takım oluştursun diye Hiddink'i getirdiğini ifade etmişti. Peki Hiddink böyle bir takım oluşturmak için ne yaptı? Ben söyleyeyim hiçbir şey yapmadı.
Elemelerde ilk maçı Kazakistan'la oynadık. Kazakistan maçında stoperde Ömer Erdoğan-Servet Çetin ikilisi vardı. Daha sonraki maçlarda Servet- Toraman, Servet-Serdar Kesimal, Serdar Kesimal-Egemen, Servet-Egemen, Gökhan Zan-Egemen ikilileri stoperde görev yapmış. Son Hırvatistan maçında Giray-Egemen ikilisine kadar geldik. Kalede bile 3 farklı oyuncu görev aldı. Yine aynı zamanda sol bekte 3 farklı isim Hakan Balta, İsmail Köybaşı ve Çağlar Birinci oynamış.
Diğer mevkilerde de durum farklı değil. Kazakistan maçında orta sahada Emre-Aurelio-Arda-Hamit-Tuncay görev yapmış. Daha sonra Belçika maçına ise santroforsuz başlayıp Nihat'ın yerine Selçuk İnan'ı koymuş. Sonra devre arasında Semih'i Selçuk'un yerine oynatmış. Almanya maçında ise Özer Hurmacı ilk A milli olurken Kazakistan ve Belçika maçlarında maç kadrosuna bile almadığı Nuri Şahin de orta sahadaki yerini almış. Avusturya maçında ise Hiddink orta sahaya Mehmet Ekici'yi monte etmiş. İçerideki Almanya maçında ise yeniden Aurelio'yu hatırlamış. Son Azerbaycan maçında da Mehmet Topal ve Kazım'ı ilk onbirde başlatmış.
Santrafor gelecek olursak; İlk Kazakistan maçında Nihat Kahveci, Belçika maçının ilk yarısında yok, 2.yarıda Semih Şentürk, Almanya maçında Halil Altıntop, Sonra Azerbaycan maçında tekrar Semih, geri kalan maçlarda Burak Yılmaz orada görev yapmış.
Buradan şöyle bir sonuç çıkar; Hiddink'in aklında belli bir oyun anlayışı yok. Tamamen doğaçlama takılıyor. Böyle olduğu zaman da ne bir sistemin olur, ne de her turnuvaya katılabilen bir takım olursun. Bir cacık olmaz. Zaten oynadığımız futbol da ortada. Aslında bizim oynadığımıza futbol demeye bin şahit lazım.
Peki Hiddink'e salladık. Biraz da elimizdeki malzemeyi konuşalım. Ligin durumu ortada. Kaç kişiyle konuştuysam futboldan keyif alamadığını söylüyor. Zaten bir de Play-off çıkardılar maçların neredeyse hiç heyecanı kalmadı. Oynanan futbol da ortada. Oynadığı futbolla "Ben bu sene şampiyonluğun en büyük adayıyım." diyen bir takım yok. Bu ligden çıkan milli takım da ancak bu kadar olur. Giray gibi, Egemen gibi, şöyle çok iyi oyuncu böyle çok iyi oyuncu denilen Selçuk İnan gibi oyuncuların uluslararası tecrübesi nedir? İleri uçta oynatılan Burak Yılmaz kaç Avrupa kupası maçı oynamıştır?
Bundan sonra yapılması gereken yeniden yapılanmaya gitmektir. "Bu kaçıncı?" diyebilirsiniz.Ancak yapacak bir şey yok. Hiddink kesin gider. Başta Oğuz Çetin olmak üzere teknik heyet de tasfiye edilmeli. Ardından doğru dürüst bir planlamayla sahaya çıktığı zaman ne oynadığı belli olan bir takım oluşturulmalı. Becerebilirmiyiz? Pek sanmıyorum.