BİY

30 Ocak 2009 Cuma

Benim için "ülke" bitmiştir

Dün Davos'ta yaşananlar iki ülkenin de "seçilmişlerinin" ne kadar şovenist olduğunu göstermiştir.
Saat 01:30'da RTE'nin Ankara gelişi sırasında yaşananlar ise bu ülkenin sefaleti,ezilmeyi ne kadar hak ettiğini göstermiştir.
Erdoğan'ın yaptığını "ne posta koydu helal olsun" diye yorumlayanlar acaba İsrail'den alınan milyarlarca dolarlık askeri mühimmatın ve o paralarla Gazze'nin rezil-i rüsva hale geldiğini unutmuşlardır ya da düşünmek bile istememişlerdir.
Türkiye'de yaşayan Mısırlı muhabirlerin Erdoğan'a "yürü koçum helal olsun" gazını vermeden önce ülkelerinin bu savaşa karşı duruşunu eleştirmelilerdir.
Bu ülkede ekonomi boka sarmış,her gün insanlar işsiz kalırken,ekonominin karar alıcılarının "mahalle kavgası" yapmaları hatta bunu seçim yatırımı olarak geri dönüş sağlamaları neden sefaleti yaşadığımızı gösterir.
Bunların bi boy büyüğü olan Erbakan, zamanında Kaddafi'yle görüşmesi olmuş Kaddafi Erbakan'ı Türkiye'yi yerden yere vurmuştu durup dururken.Başbakan'ı bugün alkışlayan,havalimanına gelip tezahürat yapanlar, o zaman yuhlamaya niye gelmediler Erbakan'ı

29 Ocak 2009 Perşembe

SUSMA SUSTUKÇA....


Robbie Fowler Liverpool'da grev yapan liman işçilerini desteklerken

Çok ayıp!



Fotoğraf Alanya'da çekilme...
Alanya'da yaşadığım bir olay aklıma geldi.
Bizim dükkanın yanında bi kilimci bi abi vardı Sultanahmet eskisi.İsrail'den de haftada iki kez gemi gelir.İsrailli bi müşteri geldi (bilenler bilir İsrailliler 40 metre öteden anlaşılır İsrailli olduğu)başladı rutin yahudi pazarlığına .Adem abinin 35 Dolar dediği kilime "KAMEJ (5)Dolar " demişti.
Adem abi "sizleri az katletmiş Hitler keşke biraz daa öldüreymiş" demişti adama.


Tabii bi de şu gerçek var.Her İsrail gemisi Alanya'ya geldiğinde insanlar gerilir yıllardır.Her an bi saldırı,bi roket gemiyi patlatcak korkusu var.Böyle bişi olsa Alanya'ya bi daa turist gelmeme olasılığı çok yüksek ki korku yersiz diil.Çünkü bundan 4-5 sene önce bir Filistinli'nin hotel odasında yanlışlıkla bomba patlattığı rivayet edilir.


Neyse,ben bunları anlatırken tribünlerde yapılan bir ayıba dikkat çekmek istiyorum.Balili'ye Galatasaray maçında İsrailli oluşu nedeniyle edilen küfürler dangalaklıktır.İsrail hükümetinin yaptığı aşağılık eylemleri nasıl bir insanın milliyetine,ırkına indirgeyebiliriz ki?

Haldun Üstünel'i seyrediyorum diyor ki "yapılan eylemler galatasaray camiasına mal edilemez"

Eee peki İsrail hükümetinin salaklığı Balili'ye mal edilebilir mi?

Bir özür bir kınama yok!


Ki Balili yüzlerce kere Filistin'de yaşananlara çok üzüldüğünü belirtmişken...



BU ADAM Bİ İLGİNÇ


James Troisi ile bişiler karalamayı uzun zamandır düşünüodum Kayseriyi 3leyince artık zamanıdır dedim.88 doğumluların böyle işler yaptığını görünce kıskanıyorum.

Troisi Avusturalya doğumlu fekat ana-baba akdeniz kokteyli (yunan-italyan).Bu sene Newcastle'dan geldi."Emre'nin ücretini karttan çekseler bonusu Troisi olur" denecek kadar da ucuza geldi.

Samet Hoca da takıma gelince rutin "gençleştirme operasyonunun" bir parçası oldu.Attığı golleri görünce de fotoda karşısında oynadığı yapı itibariyle benziyor.Hızlı,dar alanda iş yapıyor.


Taze Kan


Fotodaki genç Szalai;Raul ve Higuain'den sonra 3. alternatif olacak Cl'de Madrid'in.Huntelaar'ın CL'de oynayamayacak olması bir kayıp olarak gözükse de bu adı zor okunan adam için faydalı olabilir.İbrahimoviç tarzında bi oyuncu olarak biliniyor

Hem Macaristan-Real Madrid kelimeleri yanyana ilk kez gelmiyor.Puşkaş'ın Real Madrid formasıyla yaptıklarını unutmayalım unutturmayalım

No comment!


28 Ocak 2009 Çarşamba

Şimdi moda Barcelona



Şu an avrupada ve dünyada futbol izleyenlerini heycanlandıran bi takım varsa oda kuşkusuz Barcelonadır.Ama şimdi onlarda da 5000. gol heyecanı var.Acaba o golü kim atıcak.Buna en yakın isimler Eto'o ve Messi.Oynadıkları oyunlada bunu hakediyorlar.İlk gol Perara'dan gelmiş 1000. gol Marco Aurellıo (acaba bizim aurellıonun büyük büyük dedesi olabilirmi) 2000. gol ise Pedro Zaballadan 3000. gol Quni ve 4000.gol ise Amordan gelmiş.Bakalım 5000. gol kimden gelicek.Xavi ,Puyol , İniesta .............?

Buda bizden olsun..


Türk hakemliğinin sonunu çok merak ediyorum.Hafta sonunda Ümit Karanı kendine küfür etti diye atan hakemler hafta içi konusmalardan etkılenıp dunku kupa macında 90+3 tekı ofsayt golunu verıyor.Bu ne şimdi galatasaraya bır özür , bir lutüf mu?
Son bir pasaj Sivasını yeni transferi Kamananın Rıdvan Dilmenın deyimiyle kumaşı iyi. İyi günler.

27 Ocak 2009 Salı

"Ronaldo bana öpücük ver" diyor
hanımefendinin vücudunun çeşitli bölgelerinde

20 Ocak 2009 Salı

DİNİ BÜTÜN

"Tanrı benden Milan'da kalmamı söyledi"

19 Ocak 2009 Pazartesi

Çayımı KUPADA alayım


-ÇEYREK FİNAL EŞLEŞMELERİ-

Fortis Türkiye Kupası'nda çeyrek final eşleşmelerinde ilk maçlar 28 Ocak 2009 ve rövanşları da 4 Şubat 2009'da oynanacak.

Fenerbahçe - Bursaspor
Galatasaray - Sivasspor
Antalyaspor - Beşiktaş
Denizlispor - Ankaraspor

Herhalde mavi-yeşilli eşleşmenin varlığı bile kupadaki yanlışlığı gösteriyor.Bu iki takım zaten grup maçlarında da karşılaşmamış mıydı?

Yani gruplarda 1. veya 2. çıkmanın bir anlamı yok ilerideki eşleşmeler açısından (parasal bakımdan var tabii ki)

Siz bütün çeyrek finalistleri 1. ve 2. olarak ayırmadan koyarsanız,son maçlarda heyecanı zaten bırakmazsınız.Mesela Alanyaspor inanılmaz bi iş yapıp kendi grubunda 1. oldu diyelim.Ama gene de bir başka grubun 1.siyle karşılaşmak zorunda kalabilir çeyrek final eşleşmelerinde bu prosedüre göre.O zaman nerde kaldı bunun TÜRKİYE KUPASI heyecanı.Zaten 4 büyükleri her gruba seribaşı koydurarak alt lig takımlarını bitirdiniz.Bu prosedürle de başarılı olsalar bile başarılarını bir üst seviyeye taşımaları daha zor olur.

FORTİS demek ki bu kafalarla batmış orda burda

Kim ne demiş

GİORGİO ARMANİ:"I would rather tell Galliani to sell all of Milan"

18 Ocak 2009 Pazar

PS'DE BİLE OLMAZ


Barca gene PS'DE "AMATÖR"Ü SEÇİP,KARŞISINA GELEN İLE DALGA GEÇMEYE DEVAM EDİYOR.
Hay que respetar a los otros equipos("Öbür ekiplere de saygı duymak lazım") DEMİŞ Etoo.Etoo saygınlık mı bıraktınız karşınıza geçene 4-5,4-5

rekora 2 gol kala



Raul 2 gol daha atarsa Di Stefano'nun rekorunu geçecek

17 Ocak 2009 Cumartesi

Çok YAZIK!!!!!


Bu yazıyı yazmamayı çok isterdim.Fener veya Galatasaray taraflarından en az birinin bi organizasyon yapmasını bekledim.Bi işaret,bi yemek en azından taraftarlar arasında.100 yıllık rekabetin tarafları hiçbi şey yapmadı şu ana kadar.Yani Galatasaray'ı Galatasaray yapan Fenerbahce'yi Fenerbahce yapan bu gelenek kutlanamadı.

Biz bu kadar mı birbirimizden nefret mi ediyoruz?.Yoksa biraraya gelmek istiyoruz da popülizm beynimizdeki bütün sinirleri ele mi geçirdi?

Bu ülkede orjinal kalan,geleneği olan 2-3 şeyden biridir bu derbi.Sadece meşin yuvarlak ile açıklamaya çalışmak saçmalık olur.Daha farklı bir şeydir kutsaldır bu yüzyıllık çekişme.

Bu ülke topraklarında günün şartlarına ayak uydurararak geleneğinden kopmayan yegane olgudur!

Staddaki Fenerbahce müzesini gezenler bilir,ordaki dökümanların çoğu Galatsaray Müzesi'nden gelmiştir.Aynı şey Galatasaray Müzesi'nde de geçerlidir heralde.

Böyle bir geleneğe sahip olan rekabetin kutlanamaması beni sadece futbol açısından endişelendirmiyor,ülke içinde farklı düşünüp de aynı amaç uğrunda işler yapılamayacağını da gösteriyor.Aynı İsrail'i protesto edenlerin bir bölümünün Beyazıt'ta ,bir bölümünün de Taksim'de toplanması gibi.Aynı amaç uğruna bile birleşemeyen insanlar,bu ülkenin gelişmesini nasıl bekleyebilirler?

Derbimize sahip çıkmalıydık!Ne yöneticileri bişey yapabildi ne de taraftarları iki tarafın!Eğer şu günü kutlayamayacak kadar birbirimize uzaksak "DÜNYA DERBİSİ" nasıl olabiliyoruz.

Demek ki yönetenleri de taraftarı da bu rekabeti saygı duyulacak birşey olarak görmüyorlar.Peki geleneğe saygı duymuyorsanız niye bu maçlarda yaygara kopartıyorsunuz.Bu rekabeti kutlarken sade bir internet mesajıyla yetinmek,zaten bu iki klübü yönetenlerin takımlarını bu kadar değerli kılan bu geleneğe ne kadar saygı duyduklarını gösterir.

16 Ocak 2009 Cuma

Defol!


Real taraftarı değilim şükür...Yoksa böyle bi adam yüzünden o takımı bırakabilirdim.Ne demek oylarda sahtecilik yapmak!Hatta Atletico Madrid'in üyelerine bile oy kullandırmış.Yuh artık...
Biraz önce yapılan açıklamayla da Real Madrid başkanlığını bıraktığını açıkladı.İyi oldu hayırlı olsun futbol adına!

Vallahi Bilmiyodum


Anadol STC-16..İlk ve tek Türk spor arabası...Gerizekalı bir zihniyet var Türkiye'de.Hep insanının ürettiği,yarattığı bi şeye çamur atmak.Yıllarca "bunları inekler,keçiler yerdi" gibi salaklıktan başka bişeye dayandırılamayacak bir anlayış.Bi kere bunlar poliüretan ;keçi bunu yese ölür.Üretmeyen,düşünmeyen anlayışın bişiler yaratmaa çalışana duyduğu hasetten başka bişey diildir.

20 yaşına gelip de bu arabayı sadece iki hafta önce ilk defa görmüş olmam beni utandırdı.Arabanın dizaynı şekli şemali çok hoşuma gitti.Zamanında yarışları bile yapılan,zamanının iyi arabalarından biriymiş.Tabii çoğu anadol gibi ömrü, arkası kesilip kamyonet yapılarak bitmiş.

İnsanlar bu değerlerine sahip çıkmadan "Türkiye'de motorsporları gelişmio" demeye hakları yok.
Türkiye'ye böyle değerli klasiklere sahip çıkmadan,bu işin kültürünü aşılamadan,F1'i getir;sonra "niye zarar ediyo bu İstanbul Park" de!

Sen bi Özgür Çek


Oh bee..Uzun zamandan sonra paftan A takıma biri davet edildi.Özgür aslında bunu çok önceleri haketmişti.Sol kanatta oynuyor ve bu sene pro oldu sanırsam.Fmciler bayaa iyi diyorlar.
Bu yeni dönem transfer anlayışı umut verio.Ancak bu çocuklara(çocuk diom çünkü benden bile baya küçükler)karşı bakış açısı Gürha'a ve İlhan Parlak'a karşı olanla aynıysa hiç Samandıra'ya girmeyin derim.Tokatspor maçına bile Güiza-Deivid ile çıkıp sonra "Fenerbahce gençlere yöneldi" demek biraz saçma geliyor kulağa.

Özgür'e geri döneyim...Kocaeli'de Harb-İş'de başlamış futbola.Yani sendika ile başlamış futbola.İnşallah futbolu bıraktığında da futbolcular sendikalılaşmış olur.

13 Ocak 2009 Salı

Mörsisayd

Sakatlar-cezalılar listesi felan yapılır ya iddaa eklerinde...En baba cezalı haberi haftasonu için bu...Liverpool-Everton Mörsisayd derbisi var bu haftasonu...Fellaini gene yapacağını yaptı ligde 10.kez cezalı duruma düştü.Cezalı olmadığı zamanlardaki perfprmansı düşünülürse Everton'ın işi zor görünüyor

Futbolcuya Viagra

Gremio takımı ilginç bir deneye imza atacak.Libertadores Kupası'nda Kolombiya ve Bolivya gibi yüksek rakımlı yerlerde maçlar yapacak olan Brezilya ekibi,oyucularına Viagra vererek kana oksijen pompalanmasındaki etkisini araştıracak.
Klüp doktoru Alarico Endres,"bazı uzmanlar Viagra'nın nefes alışverişini yüksek rakımlı yerlerde kolaylaştıracağını söylüyor.Ama sadece çıkarımlardan bunu anlayamayız.Ama bu hipotez kanıtlanırsa ,sporcuların yüksek rakımlardaki performansını iyileştirebiliriz." dedi.


GÜNÜN OHANNESBURGERLERİ

Memo İndiana maçında kariyer rekoru kırarak 43 sayı attı...Ohannesbuger'in babası çünkü nba kariyerini bırakın ,liseden beri bu kadar bi maçta bu kadar atmamış

Ramon Calderon bu Ronaldo'ya kafayı takmış.Yazın Ronaldo için 85 milyon euro teklif edecekmiş.Bu adamın kafası mı güzelmiş anlaşılamamış
Bu arada Real Madrid başkanı olurken,üye olmayan adamlara oy kullandırdığı iddia edilmiş.Yoksa bizim YÜKSEK SEÇİM KURULU mu bu oylamayı düzenlemiş anlaşılamamış

12 Ocak 2009 Pazartesi

Fener'in toplu imza töreni

Beckham'ın haceti

Malum Beckham Serie A prömiyerini Roma maçı ile yaptı.Maçta da oynadığı futbol ,ilk maçı için iyi denebilirdi.Ama doping testi için dolduracağı kabı doldururken gösterdiği performans o kadar iyi olmamış.Sonra da yetkililere şu sözü söylemiş:
Are you taking the p***? I'll need a beer before you do!
Hemen Beckham'a bira takviyesi yapılmış.Hatta bu da Milan basın sözcüsü tarafından aktarılmış.Yani anlayacağınız Beckham'ın haceti için bile basın sözcüsü bi-iki kelam ediyor.
Ama benim asıl merak ettiğim verilen biranın Birra Morretti olup olmadığı.....

8 Ocak 2009 Perşembe

Anlamlı...


KİM NE DEMİŞ

"Hayatımda hiçbir zaman Milan'da antrenman yaptığım kadar antrenman yapmamıştım"

Abramovich'i satın alır


Resimde gördüğünüz adam futbol dünyasının en zengin insanı.Abramovic'in varlığını biliyorsanız bu adamın serveti onun iki katından da fazla.Manchester City'nin patronu Şeyh Mansur bin Zayid El Nahyan....Ejnebi 4-4-2'si araştırmış,kendine ait 15 milyar pound'luk bir serveti var Abu Dhabi şeyhinin.Bunun bütün ailesinin sahip olduğu parayı düşünün siz.Ben gelen doğalgaz faturasını düşünecek olayım,siz de bu arada en paralı 5'e göz atın

En Paralılar:

1 Sheikh Mansour bin Zayed Al Nahyan (Man City) £15billion
2 Lakshmi Mittal and family (QPR) £12.5bn
3 Roman Abramovich (Chelsea) £7bn
4 Joe Lewis (Tottenham) £2.5bn
5 Bernie and Slavica Ecclestone (QPR) £2.4bn

6 Ocak 2009 Salı

DOĞALGAZ FATURALARI ÜZERİNE


Biraz önce doğalgaz faturası elime geçti,ama öbür elimde de mendil.Günde en fazla 2 saat yaktığım kombinin bana faturası 156 tl .Hakkaten Allah belanızı versin sizin.Bunun sorumluları kimse büyük ihtimal bu dünyada sefa sürüyorlardır.İnşallah öcümüzü öbür tarafta alırız

5 Ocak 2009 Pazartesi

nereden nereye

ÖNEMLİ OLAN KATILMAKTI



Hep en iyi kim diye tartışıyoruz.Yok işte Alex mi Hagi mi Sergen mi veya Fener mi Galatasaray mı felan diye...
Bu Detroit Lions denen tarihin en kötü profesyonel takımını görünce biraz araştırma yapayım dedim.
Peki bizim lig tarihimiz boyunca en kötü takım kim ona baktım:
92-93 Konyaspor
Konyaspor 1.ligde üç puanlı sisteme geçildiğinden beri bir sezonda en az puan toplayan takım olmuş (sadece 16 puan).Konyalılar bu sezonu KARA SENE olarak hatırlarlarmış.Oynadığı 30 maçta sadece 2 galibiyet elde eden yeşil-beyazlı ekip çıktığı deplasmanlarda Trabzonspor’a 4-1, Beşiktaş’ta 7-0, Fenerbahçe’ye 5-2, Bakırköyspor’a 5-0, Galatasaray’a 5-0 yenilerek taraftarlarını kahreden skorlara imza atmıştı.Ki bu sezon da buna benzer bir performans sergilemeleri Konyalıları daha çok üzüyordur.


Peki ejnebilere göz atalım
en kötü Premiership takımı:
Derby County 2007-08
Yani hemen hemen hepimizin maç maç hatırlayabileceği bir sezondur.34 maçta tek galibiyet o da sezonun sonuna doğruydu hatırlarsam.Ayrıca Middlesbrough deplasmanda Derby'yi yenerken tek golü de Tuncay atmıştı.
Primera Liga'da:
Levante 19 puanla rekoru kimselere bırakmamış.
Bundesliga'da:
Nuremberg 20 puanla Almanya rekorunu elinde bulunduruyor.
Serie A'da:
Empoli 26 puanla Çizmenin en kötüsü olmuş
Le Championnat (Fransa)
Metz 18 puanla birinciliği Fransa'da kimselere bırakmamış

ÇOK NANKÖR İŞ BU!!!!


(Zafer Büyükavcı'ya saygılarımla bu röportajı yayınlıyorum)
O, Galatasaray´ı UEFA Kupası Şampiyonu yapan takımda oynadı. O, ‘geleceğin yıldızı´ olacaktı. Bir gün bir maça girdi, bir dakika oynadı, her şey bitti.. Ve şimdi, onun gururla boynuna taktığı UEFA Kupası madalyası satılık. Neden mi?
Her şey, Süper Lig’in 6. haftasında yazdığım bir yazıyla başladı. “Arda bunu yapma” başlığını atmış, “Sakat sakat oynuyorsun, ‘Adam’ diyorlar. Futbol hayatın biterse bir gün, senesi dolmadan unuturlar. Amatör olma, aptallık yapma” demiştim. Yazımın çıktığı gün telefonum çaldı, karşımda hiç de tanımadığım bir ses... “Zafer bey” dedi, “Ben, Alper’in babası...” Peki hangi Alper’di bu, kimdi? Sonra anlattı her şeyi... Doğrusu yanlışıyla söz Alper’in babası Şinasi Tezcan’da.

Alper’in Galatasaray macerası Fatih hoca ile başladı, değil mi?
Evet... Terim döneminde başladı. Denizli, Kayseri, Yozgat, Dardanel’den buraya, köye gelip istediler. Deli para teklif ettiler, ama biz para düşkünü değildik. Yaşı küçüktü, velayeti bendeydi, profesyonel imza atmamıştı. Fakat gayem belliydi; Oğlum topçu olacaktı Galatasaray’da. Salih ve Ahmet hocaları tanıdım, ‘Benim oğlum burada oynamalı’ dedim. Her gün köyden İstanbul’a 80 kilometre gidip geliyordu. Yol masrafının bile cebimden çıkacağını biliyordum. Hocaları ‘Gücünüz yetiyorsa getirin çocuğu, yoksa hayatıyla oynamayın’ demişti. Gücümüz yetti o zamanlar.

Geliyoruz 1999 yılına...
Hiç unutmam, 9 Aralık 1999 günü... Rakip Bologna’ydı. Sahaya girdi ve ayağı kırıldı. Sonradan öğrendim ki, kulüp bizden saklıyormuş. Alper’i o zamanlar Berlin istiyormuş. Yönetim, iyi bir para isteyecekmiş.

Ayağı kırıldı ve...
Biz annesiyle köydeydik. Hemen Acıbadem Hastanesi’ne gittik. Ameliyat oldu. Doktor Burhan Uslu, “3-4 ay sonra oynar” dedi. Biz, Müfit hocaya danışmadan hiç bir gazeteciyle konuşmuyorduk. Çünkü zarar gelmesin istiyorduk. Fatih hocaya ulaşmak mümkün değildi. Neyse... Ameliyat bitti, 7 gün hastanede kaldık. Köye döneceğiz, Müfit hocayı aradık bir araç istedik. Müfit hoca, “Koskoca köyde bir araba bulamadınız mı” dedi. Şok oldum. “Hocam, benim çocuğum tarlada karpuz dikerken ayağı kırılmadı. Senden bu sözleri beklemezdim” dedim ben de. Sonra kulüpten bir arkadaş geldi. Bunlar söylenmez, ama arabaya 20 milyonluk benzini de ben koydum. Benim ailem için sıkıntılı günler işte o gün başladı.

İlk ameliyatı Galatasaray mı karşıladı?
Evet, kulüp karşıladı. Bu arada Burhan hoca öyle derken; ameliyatı yapan doktor “En az 2 yıl oynayamaz” dedi bana.

Peki bu süreçte, yani A takım kadrosuna girdiğinde hiç para kazandı mı Alper?
Para mara görmedik biz. Yalan söylemeyeyim, Kanarya Adaları’na gitmişlerdi. Fatih hoca, dönerken 1 milyar para vermiş Alper’e. Hepsi bu... Ben hâlâ o gazeteleri saklıyorum bak. Ne diyor sizin gazetenizde o zaman: “Alper, bu sakatlık sonrası tüm maçlarda oynamış gibi prim alacak” diyor. Futbol nankör diyorlar ya Zafer bey... Futbol değil, insanlar nankör. Bak söylüyorum işte; Emre (Belözoğlu) hep geldi köye ziyarete. Suat’tan (Kaya) Bülent’e (Korkmaz) hepsi yardım etti. Hiç unutmam; Suat, Beşiktaş maçı primlerinden para toplamış, bize getirmişti. Ahmet Yıldırım, Emrah, Saffet hepsi geldiler. Futbolculardan yana tek kelime etmem, ama kulüpten çok şikayetçiyiz çook...

Sonra...
Alperim iyileşmeye başladı. Lucescu dönemiydi ve bize çok teklif geliyordu. Ama hep engel oldu Abdurrahim Albayrak... Galatasaray’da kalmasını istedi. Hem dışarıya göndermediler hem de 5 kuruş para vermediler. Devletin verdiği altınlar vardı hani, bir tane görmedik biz. Haa hiç verilmedi mi? Verildi. Ankara’ya gitmişlerdi; Bülent Ecevit, Tansu Çiller, Recai Kutan ve Mesut Yılmaz’la yemek yemişlerdi. Orada herkese 10 cumhuriyet altını verildi. Fikret Ünlü, Spor Bakanı’ydı. Ecevit de 10’ar tane kendi cebinden verdi. İnkâr edemem ki bunları, Çiller’in, Yılmaz’ın, Kutan’ın verdiği hediyeleri... Herkesten bir şey gördük, kulüpten hiç bir şey görmedik. Gözümün önünden gitmez o an: Annem, hastanede ağlıyordu, Alper’imin kapısının önünde. Şansal Büyüka da oradaydı. Fatih hoca geldi ve “Anne ağlama. Ne gerekiyorsa yapılacak” dedi. Ne yapıldı peki? Hiçbir şey.

İlk ameliyat sonrası düzelmedi mi Alper?
Biraz düzeldi, ama sonra tekrar sakatlandı. Yine Florya’da... Tedavi ettireceğiz, ama para kalmadı ki bizde... 4.5 yıllık mukavelesi var Galatasaray’da, oynuyor para alamıyor, kaçmak istiyor göndermiyorlar.

Alper, tedavi için köyden mi gelip gidiyordu İstanbul’a?
Git-gel olmuyordu. Mecburen İstanbul’a taşındık. 4-5 ay kaldık, geri döndük. Çünkü kirayı ödeyemedik. Ev sahibi Lüleburgazlı, hemşehri yani. Param yoktu, ama gittim, Alper’in PAF Takım’da oynarken maçlarını çektiğim kamerayı verdim kiraya karşılık.

Ne kadardı kira?
200 bile değil, 180 milyondu. Bir şey daha anlatayım size. Futbol diye diye okulu ihmal ettik. Sonra özel okulda okutmak istedim Alper’i. Bayrampaşa’da bir ticaret lisesi. Hepsini ödedim, 500 milyon kaldı. Gittim Silivri’ye, bir mağazadan taksitle bir kamera daha aldım ve öğretmene verdim.

Kaç yılından bahsediyorsun?
2000, 2001. Ayağı kırıldığında işte.

Kulüp yardımcı olmadı mı?
Nerede... Bakın Emre, Fatih, Suat’ın verdiklerini söyledim size... Rahmetli Ecevit’in verdiklerini söyledim. Allah var üstümde, inkâr edersem hesabı var. Yalan söylemiyorum ki ben. Kulüpten hiç yardım görmedik. Emre benim oğlum yerine, gidin sorun karakterimizi... 2003’te Lucescu dönemiydi. Berkant ve Ufuk’la kavga etmişti Abdurrahim Albayrak. Daha kötü şeyler de oldu gözümün önünde, ama anlatmam. Abdurrahim beye yalvardım, “Ufuk ve Berkant’a izin vermiyorsanız, bırakın benim oğlum gitsin” dedim. Bursaspor ile 165 milyara anlaşmıştı oğlum. 3-5 kuruş cebimize girecek, tedavi döneminde yaptığımız borçları ödeyecektik. Borçlar katlandıkça katlanıyordu çünkü. Mal varlığım bitmişti. Oğlumun kazanacağı paraya ihtiyaç duyuyorduk artık. Vermediler Bursa’ya. Kahveye çıkamıyordum, utanıyordum borçlulardan.

Başkan kim o zamanlar... Konuşmadınız mı hiç?
Mehmet Cansun’la görüştüm. Yüz yüze. Bana ‘evladım’ dedi. Zaten hep ‘evladım’ dediler, o kadar... Bursa’ya vermediler, Galatasaray’da kaldı. İspanya kampına gideceklerdi bir gün sonra, ama oğlumun dizi patladı idmanda. Şu an Uğur’un dizi var ya, aynen öyle işte. Yine hastane, yine kâbus.

Galatasaray’la ilişkiniz ne zaman bitti?
Sonra gittik Zeytinburnuspor’a. Mustafa Günaydın şahit. Saadettin Saran’ın şirketinden Ali isimli bir arkadaş geldi. Görüştüler orada, 48 milyar liraya mukavele yaptılar. Ev kiraladı, mobilya aldı. Zeytinburnu, Galatasaray ile görüştü. 2 milyon dolar bonservis bedeli istediler Alper için. Gittim, Yasin abiye (Özdenak) yalvardım. “Ne verdiniz, ne istiyorsunuz” dedim. Musa ve Alper’i yanıma alıp menaceri Saffet Sancaklı’nın yanına gittim. Abdurrahim bey aradı, “Saffet yavrum, güzelim, ayağını öpeyim” dedi. Şok oldum. Sen Galatasaray Futbol Şube Sorumlusu’sun; Saffet kim ya? Neden yalvarıyorsun? Bu arada terbiyesiz laflar da konuşuldu. Megafonu açık telefonun, duyuyoruz. Abdurrahim bey yalvarıyor; “Kurbanın olayım, benden bonservisi isteme, beni aşıyor bu iş, kiralık almak istersen al, 5 kuruş vermeden oynasın Yıldırım Bosna’da...” Saffet, “Bu şekil vermezlerse, Sedat Yeşilkaya ile birlikte Kocaelispor’a göndeririz” dedi. Nitekim Sedat’ı gönderdi, Alper yine kaldı.

Futbol hayatı bitti mi Alper’in?
Ordu’ya gidecekti, yine bonservisini vermediler. Alper, “Baba önüme çıkma. Bir yere kadar sana el kaldırmam, ama o bir yer de bitti artık. Ben bir daha bu kulübe ayağımı basmam. Bırak artık bu Galatasaray sevdasını. Bu camia karın doyurmuyor, aç bırakıyor” dedi. 2003 yılı 31 Mayıs’ta mukavelesi bitti. Plak şirketi sahibi Şahin Özer var burada. Ondan destek istedik. Devreye girdi, Malatyaspor’a gitti Alper. Ziya hocanın (Doğan) ilk dönemiydi. Rehabilitasyon dönemini iyi geçiremediği için ikinci idmanında çapraz bağları koptu Alper’in. Alper saklıyordu, gazeteden okudum. Kahveye gittim, arkadaşlara tembihledim. Annem ve babam duymasınlar istedim. Seyfi diye bir arkadaşım, babama gazeteyi gösterdi. Gittim, Seyfi’yi tokatladım. Ancak babam ağlaya ağlaya eve gitti, çok üzülmüştü. İki saat sonra hastaneye kaldırdık, oradan da cenazesini aldık babamın. Kahırdan öldü babam.

Ne düşünüyorsun şimdi?
20 yılımız heba oldu. Kim verecek bu 20 yılın hesabını? Abdürrahim Albayrak mı, Mustafa Sarıgül mü, Mehmet Cansun mu, Ateş Ünal Erzen mi, Faruk Süren mi, Fatih Terim mi? Bu dünyada veremezler, ama öteki dünya da var...

Malatya’dan sonra...
Ispartaspor’a gitti. 1, 2, 3 ay para yok. Takım halinde isyan ettiler, kaçtılar Isparta’dan. Mahkemeleri hâlâ devam ediyor herhalde. Ardından Burdur’a gitti. Oradan para kazanamayacağını biliyordu zaten.

Ne yapacaksınız bundan sonra. Bir planınız var mı?
Borçlarımızdan kurtulmak için Alper’in madalyalarını satmayı düşünüyoruz. Türkiye Kupası, Türkiye Ligi, UEFA Kupası madalyaları var. Süper Kupa madalyasını vereceklerini söylediler, vermediler. Talibi varsa satacağız bunları. Başka çaremiz yok.

Alper söz vermişti bize. Nerede şimdi?
Utanıyor. Bunlar konuşulacak diye utanıyor. Namussuzluk yapmıyorsun, neden utanıyorsun oğlum? Size söz verdi, ama kaçtı işte. Madalyalarını da alıp kaçtı.

Neden utanıyor peki?
Tarlalarımız vardı, sattık. Silivri’de iki dairemiz vardı, sattık. Dükkanım vardı, sattık. Arabam vardı, sattık. Köyden Silivri’ye gidip gelen minibüsümüz vardı, sattık. Hepsini Galatasaray’da oynasın diye sattık. Bak, bu ev benimdi, onu da sattık. Satın alan adamdan rica ettim. Ev benimken hayvan beslediğim bu yerde oturmak için rica ettim. Sağolsun verdi. Hayvanları bağlıyordum bir zamanlar, şimdi ben, eşim, oğlum, gelinim oturuyoruz burada. Bundan utanıyor oğlum, işte bundan...

Alper kimdir?
Alper, 1988 senesinde Galatasaray altyapısının seçmelerine girdi. İlk hocaları rahmetli Salih Hoca (Bulgurluoğlu) ve Ahmet Keskinkılıç’tı. Bir sene deneme amaçlı oynadı, 89’da da lisans çıkardılar. Sonra ümit takım, yıldız takım, 14-16, genç takım derken PAF’a geçti. Bu arada 38 defa genç milli takımda oynadı.

4 Ocak 2009 Pazar

bu bize ders olsun!!!!!


Gazze'de yaşananlar bir insanlık trajedisi...
Ama İsrail ile Filistin'i birbirinden ekonomik olarak bu kadar ayıran ne?
Nie bu insanlar ev yapımı bombalarla koca bir orduyla başa çıkmak zorunda kalıyorlar.
İsrailde inanılmaz yeraltı kaynakları mı var da İsrail bu kadar zengin,ve Filistin ,modernleşme sürecini bizimle başlamış olmasına rağmen, bu kadar mı geride olmalıydı?
Yıllarca bölgeye milyonlarca dolar aktarılmış,sadece dünya bankasının verdiği para 929 milyon $.
Bu paralar kimlere gitti bölge niye gelişim sürecine girmedi kimse hesabını sormamış
Ve sonunda....
İsrail,yıllardır kendi beslediği terörü bahane göstererek binlerce yıldır tasarladığı planı tıkır tıkır işletiyor.

Gelelim bize..
Ülkede işler kötüye gidiyo.Ve herkes iyi biliyor ki,bizim yaşadıklarımız sadece kısmi olarak GLOBAL KRİZ ile alakalı.
Dünyanın en pahalı petrolünü kullanan,en yüksek faizi ödeyen bi ülke olarak biz de hesap sormuyoruz!!
Aklımızı başımıza alalım,
UNUTMAYALIM....
Mehmet Aif Ersoy'un dediği gibi:Allah bu ülkeye bir daha İstiklal Marşı yazdırmak nasip etmesin.

Bunun da yaşanmaması için....HESAP SOR