2014 Dünya Kupası elemelerinde milli takımımız D Grubu'nda Hollanda, Macaristan, Romanya, Estonya ve Andorra ile eşleşti.
Kura ne çok iyi ne de çok kötü. İş yine bizde bitiyor hiç şüphesiz. Futbolda her türlü sonuç olmakla beraber Azerbaycan'a bile yenilen bir takıma sahip olunca insan çok net de konuşamıyor.
Rakiplere gelecek olursak Andorra averaj takımı görüntüsünde olması beklenen bir takım. Ancak 2008 elemelerindeki Malta örneğini unutmamak da gerekir. Öte yandan Estonya da 2010 elemelerinden aşina olduğumuz bir takım. Halil Altıntop'un saç baş yolduruduğu maçta deplasmanda onlarla berabere kalmıştık. Kuzey ülkesi olmalarından dolayı kapandıkları zaman fiziki mücadeleyi iyi yapabilen bir takım oldukları için bize sıkıntı yaşatmaları hiç de uzak bir ihtimal değil. İlk etapta bu tip puan kayıplarını engellememiz gerekiyor. Romanya ise Galatasaray'ın 2000 ruhunu aradığı gibi onlar da Hagi'li dönemi arıyorlar. O torbadan daha güçlü bir takım da gelebilirdi. Macaristan ise son yıllarda kıpırdanmaya başladı. Ama yine de normal koşullarda bizim rakibimiz olabilecek kalibrede değiller.
Grubun favorisi ise hiç şüphesiz Hollanda. Almanya ve İspanya ile birlikte Avrupa'nın en güçlü milli takımlarından birisi. 2010 elemelerinden itibaren kaybettikleri tek resmi maç Dünya Kupası finali. O da klasik Hollanda cenabetliği ile açıklanabilir. Böyle bir takıma karşı mücadele edeceğimiz düşünülürse ilk etapta diğer takımlarla oynayacağımız maçlarda puan kaybını en aza indirmek mecburiyetindeyiz. Liderlik çok zor. Ama son maça kadar bu amaç uğruna çabalamak da bizim için kötü sonuç olmayacaktır.
Grubun normal sonucu 2. olup Play-off oynamamız olur. Bunu başarmak için de sürpriz puan kayıplarını engellemek gerekiyor. Play-off için ise konuşmak erken. Dereyi görmeden paçayı sıvamanın bir alemi yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder