BİY

29 Aralık 2009 Salı

Bu ne yaman çelişki?



Türkiyenin euro 2016 adaylığında kullanılacak logo tanıtımı yapıldı. Ama logodan daha çok konuşulan turnuvanın oynanıcağı şehir ve stadlardı. Daha doğrusu geçen sene son UEFA kupasının oynandığı Şükrü Saraçoğlunun olmayışıydı.Bu olayla iligili Fenerbahçe kulubü kendi sitesinde bir duyuru yayınladı ;
"Üzülerek ifade etmek isteriz ki, bu durum, bugünkü TFF'nin yönetim anlayışının geldiği noktanın kamuoyu tarafından anlaşılması bakımından son derece iyi bir örnektir. Bu kararın alınmasında yoğun çabaları olduğunu bildiğimiz, TFF Genel Sekreteri Ahmet Güvener'in ve Genel Sekreter Vekili Orhan Gorbon'un profesyonel yöneticiler olarak, kulübümüze karşı asla tarafsız olamayacakları bu karar ile bir kez daha ortaya çıkmıştır. Önce ulusal basına, kasıtlı olarak stadımızın çevresinde otopark sorunu olduğu şeklinde haberler sızdırılmış, bu şekildeki haberler hemen sonrasında TFF tarafından yalanlanmış ve sonuçta kamuoyu geçtiğimiz hafta açıklanan karara hazırlanmıştır. Bugün proje ve çizim safhasında olan (aday) stadyumların, EURO 2016'ya hazır olacağına inananların, stadımızın çevresindeki bugünkü otopark sorununun 2016'ya kadar çözülemeyeceği gerekçesi ile aldıkları karar ciddiyetten ve objektiflikte uzaktır. Bunun da ötesinde, TFF tarafından alınan karar, 2009 UEFA Kupası Finali'nin stadımızda oynanmasına karar veren UEFA'nın stadımızın yeterliliği konusunda aldığı kararın inkarı niteliğindedir. TFF Başkanı Sayın Özgener tanıtım konuşmasında, "Türkiye'nin son olarak, 2009 UEFA Kupası Finali'ni düzenleyerek uluslararası organizasyonlardaki rüştünü ispat ettiğini" söylemiş, ancak ne var ki TFF'nin rüştünü ispat ettiği final maçının oynandığı stadyum olan Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu, EURO 2016 Finalleri'nin oynanacağı stadyumlar arasına girememiştir. Bu durum karşısında bizler, TFF'nin rüştünü ispat ettiğine ilişkin TFF Başkanının iddialı açıklamalarına şüpheyle bakmaktayız. Kuvvetle muhtemeldir ki, bu açık çelişki üzerine her vesileyle stadımıza olan beğenisini açıklayan başta Sayın M. Platini olmak üzere UEFA yetkilileri de TFF'nin rüştünü ispat ettiğine dair, Sayın Başkanın açıklamasına itibar etmeyeceklerdir.


TFF'nin adaylık başvurusunun değerlendirileceği, Mayıs 2010 tarihinde UEFA tarafından başvurunun kabul edilmesi halinde ve ancak bu tarihte başlansa bile en geç 2016 yılında stadımızın çevresindeki otopark sorunu kalıcı olarak kolaylıkla çözülebilecek bir durumken, bugün mevcut çevresel durum, stadımızın EURO 2016'da ev sahipliği yapacak stadyumlar arasında olmamasına gerekçe olarak gösterilmiştir. Hal böyleyken henüz tek bir kazma vurulmamış stadyumların EURO 2016'ya hazırlanmasının bir sorun olarak görülmemesi ise tam bir çelişkidir.

En az seçilen şehirler kadar potansiyelleri olan Trabzon, Ş.Urfa, Diyarbakır gibi şehirler böyle bir organizasyon için ev sahipliği yapmaya neden layık görülmemiştir.? Bunun herkesçe kabul edilebilecek mantıklı bir izahı var mıdır? Bu iller, 2016'ya kadar hangi kriterleri sağlayamayacağı düşüncesiyle bu organizasyon çerçevesinde yer bulamamıştır?

Asya ve Avrupa kıtaları arasında uzanan İstanbul, ev sahibi adayı olduğu her organizasyonunda "kıtaları birleştiren şehir" imajı ile ön plana çıkmış ve bu güçlü yönü ile aday olduğu her organizasyonda ev sahipliğine seçilmişken, İstanbul'un Asya kıtasında bulunan parçasının ve bu parçasında mevcut potansiyelin EURO 2016 organizasyonu dışında tutulmasının akla sığan bir izahı var mıdır?
Organizasyonun dışında kalan bu büyük alanın kapasitesi ve potansiyeli diğer aday şehirlerin toplamından daha büyük değil midir? Bu durum hangi objektif gerekçe ile komite tarafından göremezden gelinmiştir?

EURO 2016 Organizasyonu kapsamında yapılması planlanan stadyumların, mimari konsept proje işi için teklif veren şirketlerin arasında Sayın Ahmet Güvener ve Sayın Orhan Gorbon'un halen Türkiye temsilcisi oldukları şirkette var mıdır? Bu şirketin verdiği teklifin tutarı nedir? Söz konusu iş, bu şirketin teklifinin şüpheli görülmesi üzerine çok daha düşük bir fiyatla başka bir şirkete verilmiş midir? "
FENERBAHCE SPOR KÜLÜBÜ

İşte yapılan açıklama böyle.Sadece Şükrü Saraçoğlunun organizyona alınmayışından değil yapılan teknik hatalar , avataj ve dezavantaj bir arada değerlendirilemeyişinin getirdiği sorunlar seçilen illerin hangi kriterlere göre şeçildiğini vb. soruları sorgulamış yöneticiler.

Peki İnönü stadı yerine Saraçoğlu seçilemezmiydi.Bence yerinde bir karar olurdu.İnönü bulundugu yer bakımından guzel bir stad ama madem önemli olan kapasite ve stadın modernliği Şükrü saraçogluna gore kıyaslanmaz boyutta.
Sayın TFF başkanımız Mahmut Özgenere yöneltilen bi soruda ;
- "Neden İnönü ve Şükrü Saracoğlu Stadı'nı düşünmediniz?" şeklindeki sorusu üzerine de Özgener şu yanıtı verdi:

"Atatürk Olimpiyat Stadı revize edilecek statlarımız arasında yer alıyor. Mevcut haliyle kullanılmayacak, kapasitesi arttırılacak ve üstü de kapatılacak. Final için belli bir kapasitenin üzerinde olması gerekiyor. İnönü Stadı'nın kapasitesi final maçı oynanmasına yetmiyor. Şükrü Saracoğlu da önemli bir stadımız, ancak farklı kriterler ön planda olduğu için Seyrantepe'deki Türk Telekom Arena tercih edildi."

Bana göre gazeteci sorduğu sorunun cevabını alamamış ve geçiştirilmiştir.Bakalım 155 gün sonra görücez gönül ister ki turnuva bizim ulkemızde olsun(Eğer ev sahibi olursak finallere direk katılcaz yoksa elemelerde gene kansere olcaz ) ama ben pek umutlu değilim.

Hiç yorum yok: