BİY

5 Ağustos 2010 Perşembe

Sorumsuzlar Mangası


Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri gözönüne alındığında sanırım dün akşam sahada Fenerbahçe formasıyla dolaşanlara "sorumsuz" demek başımıza bir bela açmayacaktır. Aslında çok daha ağır ifadeleri hakediyorlar ama memlekette kanun var nizam var.

Dün akşam Fenerbahçe tarihinin en kötü futbollarından birini oynadı diyeceğim ama dün akşam Fenerbahçe kötü futbol oynadı demek Fenerbahçe'ye iltifat olur. Elbette bir takım her maç iyi oynayamaz. Ama bir takım kötü mücadele edemez, kötü koşamaz. Ancak dün akşamki Fenerbahçe kötü mücadele etti, kötü koştu.

Andre Santos diye bir adam var sahada. Psikolojik olarak ölmüş farkında değil. Canlı cenazeden hiçbir farkı yok. Bekir dediğin adam sağ bek oynuyor. Bir insan her pozisyonda geçilir mi arkadaş? Bir tane de topu kazan be! Cristian zaten ne iş yapar belli değil. Bir de 90 dakika oyunda kaldı. Aykut Kocaman forveti çiftlerken Semih'i onun yerine alsa sanki Fenerbahçe orta sahada çok sıkıntı yaşardı. Stoch iyi dedik, yetenekli dedik. Sarı kartı var hakemi aldatmaya yelteniyor atılıyor. Fenerbahçe son 3 maçında 3 kırmızı hepsi de sorumsuzluktan dolayı. Alex desen ortalarda yok. Gökhan Ünal'ın Semih'ten ne fazlası da var onun yerine oynuyor anlamış değilim. Hadi Kezman'a Güiza'ya bir ton para ödenmişti onlar oynuyordu, peki Gökhan Ünal nasıl Semih'i keser? Adam son 10 dakika oynadı 2 tane pozisyona girdi.

İlk maçta suni çim dedik, takımın eksikleri var dedik, rakip daha hazır dedik ama gördük Fenerbahçe hiç hazır değil. Fizik olarak son derece yetersizler. Takımda organizasyon yok, taktik disiplin yok, yardımlaşma yok, iki pas yapamıyorlar hasbelkader topu alan ileriye uzun oluyor ileride de Gökhan Ünal var. Koskoca Fenerbahçe ona kalmış. Savunma yapamıyorlar hücum edemiyorlar. Hiçbir şeyi beceremiyorlar. Takımda bir tane bile olumlu bir şey yok. Böyle olunca da bu tip sonuçlar kaçınılmaz oluyor.

Dia için de kötü bir maç oldu. İlk maçında böyle bir olay yaşadı. Onu değerlendirecek olursak güçlü kuvvetli süratli oyuncu. Takım kendine gelirse takıma faydası olacaktır.

Eğer Fenerbahçe ilk maçtaki gibi şanslı olsaydı dün akşam turu geçecekti ve büyük ihtimalle bir sonraki turda elenip Uefa Avrupa Ligi'ne kalacaktı. Bu da en azından ilk yarının sonuna kadar haftaiçi de maçlar yapılması anlamına gelecekti takımın durumu gözönüne alındığında bu hiç de iyi olmazdı. Ümit ediyorum ki Fenerbahçe Avrupa Ligi Play-off'unda da elensin de haftaiçi maçlar oynamasın. Çünkü bu takım değil 3 kulvarı bir maçı bile kaldıracak durumda değil.

Fenerbahçe'ye Azizsilin mi yapılır yoksa Aykutbiyotik mi yapılır bilmem. ama bir şeylerin yapılması bir şeylerin değiştirilmesi şart bu böyle gitmez. Bu belki profesyonelce bir davranış olmayabilir ama profesyonellik, profesyonelce davranana, işini ciddiye alana, sorumluluk duygusu taşıyanlara gösterilir. Herkese hakettiği gibi davranacaksın. Çünkü ne ekersen onu biçersin.

Hiç yorum yok: