BİY

23 Mart 2011 Çarşamba

Milli Takımdaki Kadro Tartışmaları


Son yıllarda ne zaman bir milli maç olsa kadro açıklandığı zaman yaygara kopuyor. Özellikle Fatih Terim'in tercihleri çok fazla tartışılıyordu. Guus Hiddink'in çağırdığı oyuncular da pek farklı olmayınca tartışmalar devam ediyor.

Milli takım kadrosu 2002 Dünya Kupası'ndan beri bazen aralıklarla fakat son 3-4 yıldır sürekli tartışılıyor. Benim hatırladığım bu tartışmalar 2002'den itibaren Hakan Şükür üzerinden başladı. Kötü performansına rağmen Şenol Güneş onu ilk onbirde sürekli oynatıyor bu da tartışmalar neden oluyordu. Şenol Güneş'in ardından milli takımın başına Ersun Yanal geçti. 2006 Dünya Kupası elemelerinde Trabzon'da oynanan Gürcistan maçından sonra görevden ayrılana kadar bir daha Hakan Şükür'ü milli takıma çağırmadı. İnsanlar adeta ikiye bölündü. Hatta Hakan Şükür tartışmaları Ersun Yanal'ın işinden olmasına bile sebep oldu.

Daha sonra milli takımda 2. Fatih Terim dönemi başladı. Onun da Fatih Tekke, İbrahim Toraman gibi bazı isimlerle sorunlar yaşadığı iddia edilmiş bu yüzden bu oyuncuları kadroya dahil etmediği söylenmişti. Bunların haricinde yine Rubin Kazan'da başarılı maçlar çıkaran Gökdeniz Karadeniz kadroya alınmazken Aynı süre içerisinde Gökdeniz'in yaptıklarının yarısına bile ulaşamayan Kazım gibi oyuncular milli takıma alınıyordu. Bunlar dışında da gurbetçi oyunculardan da hiç istifade etmiyordu. Bugün Guus Hiddink de hemen hemen Fatih Terim'le aynı oyuncuları milli takıma çağırıyor. Onun kadroları da eleştirilerden nasibini alıyor.

İspanya'nın 2008'deki çıkışından sonra artık milli takımların yapısı yavaş yavaş değişmeye başladı. Birçok milli takımların teknik direktörü oyuncuların yeteneklerinden ve performanslarından önce kafasındaki sistemin uygunluğuna göre kadro oluşturuyorlar ve takıma belli bir sistemi oturtmaya çalışıyorlar. Özellikle Dünya Kupası'nda başarılı olan İspanya, Almanya, Hollanda hatta çeyrek finalde elenmesine rağmen Brezilya'da teknik direktörler oyuncularını performanslarına göre değil sisteme göre seçtiler. Aslında İspanya'yı ayrı tutmak doğru olabilir. Zira onlar hem sistemi oturtmuş durumdalar hem de oyuncuların hemen hemen hepsi mükemmel maçlar çıkarıyorlar. Ancak diğer takımlarda sezon içerisinde oyuncular çok iyi olmasalar bile milli takımda performansları artıyor.

Euro 2012'ye katılmak gerçekten çok önemli. Ancak biz Hiddink'i 2012'ye katılalım diye getiriyorsak verilen paralara yazıktır. Eğer Hiddink'i getiriyorsan belli bir oyun anlayışını yerleştirmesi için getirirsin. 2012'ye katılmak için hoca getireceksen Yılmaz Vural'ı da getirirdin. "Hadi koçum, hadi aslanım!" diyerek bizi 2012'ye götürürdü. Ama tıpkı 2008'deki gibi ne oynadığımız belli olmazdı.

Sonuç olarak Guus Hiddink milli takımda iskelet bir kadro oluşturup zaman zaman performansı artan oyuncuları kadroya dahil etmek istiyor. Burada tartışılacaksa kadro değil sürekli çağırdığı bazı futbolcuların milli takım iskeletini oluşturmada ne kadar başarılı olabileceği tartışılmalıdır. Yani büyük resme bakmak gerekiyor. Ama daha da büyük bir resim var. Altyapılarda bu kadar sistemsizlik varken üst yapıda nasıl sistem oluşacak? Aslında en başta bu problemin çözülmesi gerekiyor.

Hiç yorum yok: