BİY

15 Mart 2011 Salı

Schuster Gitti


Bernd Schuster yabancı hocalardan hiç de alışık olmadığımız bir şekilde istifa ederek Beşiktaş'tan ayrıldı. Schuster'in avukatı gelmişti ama Schuster Guiza için geldiğini söylemişti. İstifa beklenmeyen bir gelişmeydi.

Bernd Schuster elinde çok iyi bir kadro olmasına rağmen başarılı olamadı. Bunda ligin dinamiklerini bilmemesinin ve takımları tanımamasının çok büyük etkenleri vardı. Öte yandan Schuster rotasyonu seven bir teknik adam olduğundan takımın omurgası bir türlü oturmadı. Kalede bile ciddi bir rotasyon vardı. 3 kaleci de sezon boyunca hemen hemen eşit süreler aldılar. Öte yandan defanstaki 2 stoper ve onların önlerinde oynayan orta saha oyuncuları da sürekli değişiyordu. Hücumda ise Quaresma ve Guti'nin eline bakan bir takım vardı ve bu oyuncuların yokluğunda takım Schuster'in istediği futbolu oynayamıyordu. Bu eksikliği gidermek için devre arasında Simao, Almeida ve Fernandes transfer edildi. Ancak 5-1 kazanılan Bucaspor maçında sonra işler daha kötü gitmeye başladı. Ligde arka arkaya yaşanan puan kayıpları ve Dinamo Kiev'den alınan 2 ağır mağlubiyet sonucunda Beşiktaş'ın elinde sadece kupa kaldı.

Schuster görev yaptığı süre boyunca oldukça tartışıldı. Kaybedilen maçlardan sonra genellikle hakemleri suçladı. "Rakipler katı savunma yapıyor." diye şikayet etti. "1960'ların futbolu oynanıyor." dedi. Özellikle bu açıklaması aylar boyunca tartışıldı. Dinamo Kiev maçından sonra "Futbolumuzu beğenmeyen stada gelmesin." dedi. Oyuncularla ilişkisi hiçbir zaman iyi olmadı. Fatih Tekke ile girdiği sert tartışmadan sonra bu oyuncuyu maçlara eksik kadroyla çıkmasına rağmen kadroya almadı. 2 İbrahim'in kavgasından sonra Üzülmez'in kadro dışı kalmasını istedi. Son hafta Ernst'i 90+2'de oyuna alması da çok garipti.

Böyle geçen bir sezonun ardından Schuster'in gelecek sezon da Beşiktaş'ı çalıştırması çok büyük bir risk olabilirdi. Futbolcularla bu kadar sorun yaşayan bir teknik direktörün başarılı olması zordu.

Schuster'in istifasının ardından takımı sezon sonuna kadar Tayfur Havutçu çalıştıracak. Başarısız olması durumunda kimse kendisine fatura kesmeyecek. Ancak kupayı alırsa en azından teknik direktörlük kariyerine iyi bir başlangıç yapmış olacak.

Hiç yorum yok: