BİY

17 Mayıs 2010 Pazartesi

Fenerbahçe 2009-2010


Fenerbahçe üç sene üst üste şampiyonluk parolasıyla başladığı 2009-2010 sezonunda dramatik bir şekilde şampiyonluğu kaybederek çok ciddi bir buhranın içine girdi. Bu kez 100.yıl motivasyonu ve rakiplerin de gelecek sene daha iyi durumda olacağı düşünülürse bu buhrandan çıkması çok kolay gözükmüyor.

Sezona iyi başladı aslında Fener. En iyi başlangıç rekorunu kırdı. Ancak 10.haftadan sonra işleyen süreç Fenerbahçe'nin ligde gerilemesine sebep oldu. Şike skandalında "Kazım" diye birinin adının geçmesi, patlak veren seks skandalı gibi olaylar Fenerbahçe'yi zor günlere soktu. İlk yarının sonunda alınan iki galibiyet ise Fenerbahçe'yi yeniden liderliğe oturttu.

Devre arasında Roberto Carlos ve Kazım takımdan ayrıldı, Trabzon'da tutunamayan Gökhan Ünal transfer edildi. İkinci yarıya iki flaş galibiyetle başlayan Fenerbahçe Şubat ayında oynadığı 7 resmi maçtan galibiyet çıkaramayınca bir ara liderin 6 puan gerisine düştü. Artık Fenerbahçe'nin şampiyonluğuna inanan kimse kalmamıştı ama İ.B.B maçından sonra sonuç anlamında ortaya konan performans ligin bitimine 3 hafta liderliği tekrar getirdi. Ancak 34.hafta tarih tekerrür edince Fenerbahçe bu kez daha dramatik bir biçimde şampiyonluğu kaybetti. Ama bana sorarsanız aslında şampiyonluk Kadıköy'deki Bursaspor maçında kaybedildi. Fenerbahçe uzun süre önde götürdüğü maçı en azından berabere bitirebilecek kudrete sahip olsaydı Bu performansıyla bitime bir hafta kala şampiyon olacaktı.

Fenerbahçe'nin hem ligde hem kupada 2006'dakine benzer bir olay yaşaması bana göre ilahi adaletin tecellisidir. Nasıl ki Anelka'nın Konya'da attığı gol Fenerbahçe'yi çok zor duruma soktuysa bu sene de Bilica'nın kazdığı çukur Fenerbahçe'yi aynı duruma sokmuştur. Ayrıca Beşiktaş maçındaki hakem kararları, şampiyonluğu düşleyen köpek figürlü balonlar düşünüldüğünde Fenerbahçe'nin şampiyon olması durumunda bunlar daima dile getirilecekti. Öte yandan Fenerbahçe'nin şampiyonluğu ligimizin bir çok emektar kalecisini de zor duruma sokacaktı. Bana göre kalecileri böyle suçlamak yanlıştı tabi ama Leo Franco, Murat Şahin, Ivesa ve Serkan Kırıntılı ile ilgili aşağılık iddialar daha yüksek sesle dillendirilecekti.

Tabi bir de dün yaşanan anons rezaleti var ki aslında bana sorarsanız o da çok hayırlı olmuştur. Bursaspor maçında Güiza'yı yuhlayan taraftara ve o taraftarla tartışmaya girip daha sonra oyuncusunu satan Cristoph Daum'a müstehaktır bunlar.

Açıkçası bir Fenerbahçeli olarak kendim için fazla üzülmedim. Ama ameliyatlarını erteleyip şampiyonluk için sonuna kadar mücadele eden Gökhan Gönül ve Özer Hurmacı'ya üzüldüm. Gerçekten çok büyük fedakarlık örneği gösterdiler. Öte yandan elnden geleni yaptığını bildiğim kaptan Alex'e üzüldüm. Her ne kadar hakeme çok itiraz etseler de iyi mücadele eden Emre Belözoğlu'yla Lugano'ya üzüldüm başka da kimseye üzülmedim doğrusu. Güiza'yı da suçlamıyorum. Ama defanstaki dengesizin yaptıklarını asla affetmeyeceğim. İnşallah defolur gider. Cristoph Daum'un da azıcık haysiyeti varsa istifa etme erdemini gösterir.

Bundan sonra Fenerbahçe'de yaşanacaklar belli. Daum'un takımın başında kalma ihtimali benim ileride cumhurbaşkanı olma ihtimalimden az. Aziz Yıldırım da hiç öyle istifa muhabbetlerine girmesin zaten bir inandırıcılığı da kalmadı artık. Güiza'nın takımda kalması da zor artık. Deivid'in de kalacağını sanmıyorum. Bilica da kesinlikle gönderilmeli.

Fenerbahçe'yi bundan sonra çok zor yıllar bekliyor bana göre. Rakiplere baktığınız zaman hepsi bir önceki sezon çalıştıkları hocalarla devam edecekler. 2 yıllık bir istikrarın bile çok şey farkettirdiği ligimizde Fenerbahçe sezona yeni bir teknik direktörle girdiğinde otomatikman yarışa bir adım geriden başlamış olacak. Fenerbahçe'nin 100.yıldaki ortamı bulması çok zor. Fenerbahçe'den en az 3 sene bir beklentim yok.

Dün top üç direğin arasından bir kez daha geçseydi bugün elbette farklı şeyler konuşulacaktı ama Fenerbahçe'nin Zico'yu göndermesinin ne kadar büyük bir yanlış olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Geçen sene 71 puanla şampiyon olmuş Beşiktaş'ı Zico'yla 3. senesine girecek Fenerbahçe bana göre çok rahat geçerdi. Ama Fenerbahçe sanki her sene Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynuyormuş gibi Zico'yu gönderdi. Geçen sene Fenerbahçe şampiyon olsa bu sene ortam çok daha farklı olacaktı.

Şampiyonluk kupasının penaltı noktasına çukur kazanların yerine kısıtlı imkanlarla büyük işler yapanların elinde yükselmesi adaletin tesis edilmesi adına hayırlı olmuştur. Bursaspor'u bir kez daha can-ı gönülden tebrik ediyorum.

Hiç yorum yok: