BİY

31 Ağustos 2009 Pazartesi

Beşiktaş'ı Bekleyen Tehlike


Yıldırım Demirören başkan olduğu 2004 yılından beri çok fahiş hatalar yaptı. Gerek hoca seçiminde gerek yapılan futbolcu transferlerinde Beşiktaş'ı çok büyük zararlara soktu. Yıldırım Demirören'in yaptığı başka bir yanlış da gereksizce yaptığı basın açıklamalarıydı. 2-1 kaybedilen Fenerbahçe maçından sonra yaptığı PAF takımı açıklaması hala zihinlerde.

Geçen sene Metalist Kharkiv mağlubiyetinden sonra Ertuğrul Sağlam görevi bırakmak zorunda kaldı ve yerine Mustafa Denizli takımın başına getirildi. Mustafa Denizli'nin gelmesi ile birlikte yöneticiler arka planda kaldı ve basın ile bütün ilişkileri Mustafa Denizli kurdu. Her antrenmanda basın mensuplarıyla görüştü kimi zaman kehanetlerde de bulundu. Bu sürede yöneticiler olaya fazla müdahil olamadılar ve gereksiz açıklamalar yapamadılar. Sonucunda da çifte kupalı başarı geldi.

Beşiktaş şampiyonluğa ulaştı ulaşmasına ama basın ile sürekli muhatap olan Mustafa Denizli de yorgun düştü. Bırakmak istedi bıraktırmadılar haliyle. Gitti Çeşme'ye tatil yaptı ve bu sürede meydan yine yöneticilere kaldı daha doğrusu Yıldırım Demirören'e kaldı. Mustafa Denizli tatile gider gitmez Yıldırım Demirören de kaldığı yerden saçmalamaya devam etti.

Lig bittikten 1 hafta sonra Beşiktaş-Fenerbahçe-Kayserispor üçgeninde Mehmet Topuz krizi patlak verdi. Sahneye Yıldırım Demirören çıktı yine o alışılageldik açıklamalarını yapmaya başladı. "Mehmet Topuz camiamıza hayırlı olsun." dedi. "Beşiktaşlı'yım diyen futbolcu Beşiktaşlı'dır." dedi. Fenerbahçe'yi acizlikle suçladı. Mehmet Topuz Beşiktaş forması giydi, "50 milyon dolar verseler Fener'e gitmem."dedi. Ama Mehmet Topuz Beşiktaş'a değil her şeye rağmen Fenerbahçe'ye gitti. Yıldırım Demirören yine sahneye çıkmıştı ve söyledikleriyle Beşiktaş'a zarar veriyordu. Daha sonra Mehmet Topuz transferinin etkisi ile İsmail Köybaşı için Antep'e 5.5 milyon Euro+ Serdar Kurtuluş'u verdi. Villareal'den Nihat Kahveci'yi aldı. En son da Tabata için yine Antep'e 8 milyon Euro ödedi. (Onun da sadece bonservisin %60'ı olduğuna dair iddialar var.)

Peki arkadaş bu kadar konuştun sadede gel. "Beşiktaş'ı bekleyen tehlike ne?" diye soracak olursanız; Beşiktaş'ı bekleyen tehlike Mustafa Denizli'nin de Yıldırım Demirören tarzı hareketlere girmesi. Gençlerbirliği maçından sonra yaptığı "Kargalar bize yol gösteremez, öyle olursa burnumuz kötü yerlere girer." gibi açıklamaları son derece manasızdı. Elbette Mustafa Denizli "karga" olarak nitelendirdiği insanlardan daha çok düşünüyordur Beşiktaş'ı. Fakat alınan sonuçlar ortada ve tenkit edilecek bir çok nokta var Beşiktaş ile ilgili. Bunda gocunacak bir şey yok.

Geçen sene Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nde basın ile muhatap olan bir aklı selim Mustafa Denizli vardı. Eğer o da aklı selimi bırakıp böyle işlere girecekse Beşiktaş'ın vay haline.

Hiç yorum yok: