BİY

24 Şubat 2010 Çarşamba

Fenerbahçe Taraftarı


Aslında herşey 14 Aralık 1999'da başlamıştı. Fenerbahçe Türkiye Kupası'nda Pendikspor'a elenmiş taraftar Rüştü'yü tartaklamıştı. Bugün ezeli rakipleri tutan arkadaşlarla ne zaman hararetli tartışmalara girilse %90 bahsi açılır o maçın ve o maçın ardından yaşananların. Tabi olayların savunulacak hiçbir yanı olmadığı için de bir şey denilemez. Futbol sürprizler oyunudur ve futbolda her türlü sonuç vardır. Ama o maçtan sonra yaşananların futbolda yeri yoktur.

İlerleyen yıllarda Fenerbahçe taraftarı bazı futbolculara tepki göstermeye devam etti. Bu tepkiler genellikle yerli oyunculara gösterilirken bu oyuncular bir şekilde bu tepkilere rağmen Fenerbahçe kariyerine devam etmeyi başardılar. Bu tepkiler Selçuk Şahin, Volkan Demirel, Ümit Özat, Tuncay Şanlı gibi oyuncular üzerinde yoğunlaştı.

Sonra Alex diye bir adam geldi takıma. Geldiği ilk sezon attığı ve attırdığı gollerle, oynadığı futbolla takımın şampiyonluğunda başrol oynadı. Haklı olarak Fenerbahçe taraftarının da sevgisini kazandı. Hatta öyle ki statta kendi özel köşesi bile oldu. Migros tribünü ile Maraton tribünün kesiştiği köşeye gidip gol sevincini ordaki taraftarla paylaşıyor taraftarlar da ona tapınma hareketi yapıyorlardı. Ama gelgelelim 100.yılda Az Alkmaar maçında oyundan çıkarken tribünler tarafından kötü oyunuyor diye yuhalandı. Fenerbahçe o sene şampiyon olduğu gibi Alex de gol krallığına ulaştı. Sonra aynı sene Fenerbahçe içerde Kayserispor'a karşı ağır bir yenilgi aldı. Tribünler "Zico istifa" diye inledi. 2 sene sonra bu sefer Aragones Kayserispor'a içerde kaybedince bu sefer aynı tribünler "I love you Zico." diye bağırdı. Bu arada Kezman'a Ankaraspor maçında kaçırdığı penaltı yüzünden saldırılmasını da unutmamak lazım. En son da Güiza'ya tepkiler gösterildi. Oyundan çıkarken gözleri doldu. Sonra Samandıra'da aracına saldırıldı. Ancak Güiza'nın yedek kulübesindeki o halini görenler şimdi Güiza'nın gönlünü almaya çalışıyor. Ben böyle tutarsızlık görmedim.

Türkiye'de her takımın taraftarı kendi oyuncusunu protesto etmiştir. Başkanını hocasını protesto etmiştir. Nonda'nın son maçını hatırlayın mesela. Ya da Beşiktaş tribünlerinin Ali Tandoğan'ı kabullenmemesini. Ama diğer takımların taraftarları Fenerbahçe taraftarı kadar tutarsızlık göstermiyor. Elbette onların da aşırı sevgi gösterip sonra protesto ettikleri oldu. (Örn: Lincoln) Ama ben hiç onların futbolcularını dövdüğünü görmedim. Belki Beşiktaş taraftarı CSKA maçından sonra Rüştü'ye saldırmak istedi ama yapamadılar sonuçta.

Yukarıda saydığım tüm unsurlar Fenerbahçe taraftarının oyuncusuna karşı ne kadar samimiyetsiz olduğunun bir göstergesidir. Diğer takım taraftarları yapmıyor mu? Yapıyor onlar da yapıyor. Ama ben onların gidip futbolcu dövdüklerine daha şahit olmadım ya da araçlarına saldırdıklarına.

Elbette taraftar tamamen haksız değil. Sonuçta onlar da takımlarının başarısını istiyor. Ama bu kadar tutarsız olunmasın. Bir sene önce taptığın adamı ertesi sene protesto etme. Ya da gol kaçırıyor, penaltı kaçırıyor, gol yiyor diye futbolcuna, kaptanına saldırma. Durumu protesto et. Hakkındır. Ama bu kadar uç noktalarda davranışlar da sergileme.

Hiç yorum yok: