BİY

26 Şubat 2010 Cuma

Oyun Bitti


Fenerbahçe ve Galatasaray bu akşam aldıkları sonuçlarla Avrupa defterlerini kapattılar. Galatasaray deplasmanda aldığı 1-1'lik skorun avantajını kullanamazken Fenerbahçe 85'te yediği golle yıkıldı.

İlk olarak Galatasaray maçını değerlendirelim. Maç çok sıkıcı başladı doğrusu. İzlerken fenalık geldi. Ne doğru düzgün bir pozisyon vardı ne de kora kor mücadele. Tabi böyle olması normal. Galatasaray avantajlı başladı maça. Haliyle kontrollü bir oyun sergiledi. Atletico Madrid de ilk yarıda Galatasaray'ın üstüne fazla gitmedi. Böyle olunca ortaya futbol adına çok fazla bir şey çıkmadı. Buna rağmen Galatasaray Elano ve Arda ile girdiği pozisyonları değerlendirmiş olsa işler çok farklı olabilirdi.

İkinci yarıya Atletico Madrid gol bulmak zorunda olduğu için istekli başladı. Galatasaray ise bu dakikalarda Atletico Madrid'e pek karşılık veremedi. Nitekim taç atışından ceza sahasına sızan Simao şık bir vuruşla takımını öne geçirdi. Galatasaray'ın bu gole çabuk cevap vermesi önemliydi. Böylece oyunda yeniden dengeyi kurdular. Hatta 1-1'den sonra daha iyi olan taraf Galatasaray'dı. Fakat Caner iki dakikada iki sarı kart görünce ibre yeniden Atletico Madrid'e döndü. 1-1 maçı uzatacaktı ki Galatasaray 10 kişi kaldığı için Atletico uzatmalarda avantajlı olacak olan taraftı. Ama Diego Forlan 90'da attığı golle son noktayı koydu ve Galatasaray elendi.

Tabi Galatasaraylılar maçtan sonra penaltı pozisyonunu konuşuyorlar. Haksız da değiller ama ilk yarıda hakem Servet'i Aguero'ya yaptığı hareketten atsa kim ne diyebilir? Birileri kasaplıktan mı bahsediyordu?

Fenerbahçe'ye gelecek olursak ilk maçtaki 2-1'lik skor çok kötü bir skor değildi. 1-0'lık galibiyet tur için yeterliydi. Ama herkesin hamfikir olduğu konu Fenerbahçe'nin gol yemesinin neredeyse kesin olduğuydu. Nitekim 85'te gelen gol Fenerbahçe'nin de tur ümitlerini bitirdi. Maçlar 85 dakika oynansa Bugün Fenerbahçe ligde lider Avrupa Ligi'nde de tur atlamış bir takım olacaktı.

Fenerbahçe özellikle savunmada önemli eksiklerinin olduğu maça iyi başladı. İlk yarıda kontrol Fenerbahçe'deydi. Lille'in de önemli pozisyonları var ama ilk yarıda üstün olan taraf Fenerbahçe'ydi. Nitekim bu üstünlüklerini skora da yansıttılar. İlk yarının son dakikasında Alex'in kaçırdığı gol maçın kader anıydı.

Lille ikinci yarıda daha etkili bir futbol sergiledi. Fenerbahçe ise ikinci yarıda oldukça etkisiz kaldı. Doğru dürüst kontraatak fırsatı bile bulamadılar. Cristoph Daum'un yaptığı değişiklikler de oyunun gidişatını değiştiremedi. 85.dakikada Türk takımlarının kronik hastalığı olan "duran toplardan gol yeme" durumu ortaya çıktı ve Lille Rami'nin golüyle skoru 1-1 yaptı ve Fenerbahçe elendi.

Fenerbahçe'de bu maçta Emre Belözoğlu'na ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Gerçekten çok iyi bir futbol oynadı. Nitekim attığı golle de takımını öne geçirdi. Ama bu performansı yeterli olmadı.



Elenmek Fenerbahçe için iyi olmadı belki ama zaten Fenerbahçe'nin önü bu kulvarda kuralar çekilirken tıkandı. Unirea-Liverpool eşleşmesinin galibiyle bir üst turda eşleşecek olmak daha yukarılara çıkmayı imkansız kılıyordu. Fenerbahçe bu futbolla Liverpool'u zaten geçemezdi. O yüzden boşu boşuna iki yorucu maç yapmaktan kurtulmuş oldu.

Bu geceki sonuçlardan sonra Avrupa kupalarında takımımız kalmadı. Tabiri caizse annemizin ligine döndük. Başlarız artık birbirimizi yemeye. Sahi en son nerde kalmıştık?

Hiç yorum yok: