BİY

14 Eylül 2009 Pazartesi

Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi Macerası 2009-2010


Beşiktaş yarın akşam Manchester United'ı İnönü Stadı'nda ağırlamak suretiyle Şampiyonlar Ligi serüvenine başlayacak. Ben de bu yazıda Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi'nde neler yapıp neler yapamayacağını yazacağım.

Beşiktaş'ı değerlendirmeye öncelikle kadrosundan başlayalım. Beşiktaş geçen sene şampiyon olduğunda üzerinde herkesin hemfikir olduğu bir nokta vardı. O da Beşiktaş kadrosunun Şampiyonlar Ligi'nde başarı için yeterli olmayacağıydı. Bu bağlamda Beşiktaş, Ferrari, İsmail Köybaşı, Rıdvan Şimşek, Erhan Güven, Nihat Kahveci, Michael Fink ve Rodrigo Tabata transferlerini gerçekleştirdi. Buna mukabil Gökhan Zan kimine göre kurnazca, kimine göre acemice Galatasaray'a kaptırılırken, Zapotocny de güç bela Bursaspor'a verildi. Geçen seneki kadroya göre yapılan transferler arasında fark yaratacak, Beşiktaş'ı ileriye taşıyacak tek oyuncu Nihat Kahveci. O da sezon başı askerlik yaptığı için formda değil ve Mustafa Denizli'nin oynatma ısrarı yüzünden biraz da zor durumda. Bunun dışında transferin son günlerinde alınan Tabata Avrupa'da üst düzey futbol oynamamış ve Beşiktaş'a Avrupa'da ne vereceği merak konusu.Fink iyi mücadele eden bir isim fakat o da çok ekstra bir oyuncu değil. Ferrari de kötü futbolcu değil belki ama Bursaspor'a cebren gönderilen Zapotocny'den çok da fazla bir farkı yok. Bunun dışında alınan genç isimlerin Şampiyonlar Ligi'nde herhangi bir fark yaratması kolay değil.

Rakipler açısından konuşacak olursak Manchester United zaten bu grubu birinci bitirir çok büyük bir sürpriz olmazsa. İki Manchester maçından Beşiktaş'ın hanesine 0 puan yazabiliriz. CSKA Moskova ise Zico'yu gönderip geçen sene Schuster'den sonra Real Madrid'i çalıştıran Juande Ramos'u getirdi. Ama CSKA takımı herşeye rağmen Beşiktaş'tan daha iyi takım değil. Beşiktaş'ın CSKA'dan 4 puan alması gerekir. Wolfsburg ise Bundesliga'nın son şampiyonu ve kadrolarını da korumayı başardılar. Fakat biraz düşüşteler. Zira ligde son 3 maçını kaybetti. Geçen sene de şampiyon olurken kendi sahasında oynadığı maçların bu başarılarında büyük etkisi vardı. Beşiktaş eğer İstanbul'da Wolfsburg'u yenebilirse 3 puanı da ordan alır ve 7 puanla grubu tamamlar. 7 puan da yola UEFA Avrupa Ligi'nden yola devam etmek için yeterli olacaktır.

Tabi şöyle olması gerekir böyle edilmesi gerekir diyoruz ama Beşiktaş'ın ciddi bir gol problemi var. 2,5 gol üstü biten ilk maçını bu hafta oynadı ve Galatasaray'a 3-0 mağlup oldu. Ligde 5 maçta 0,6 gol ortalama ile oynuyor. Ligde böyle bir istatistiğe sahip takımın Şampiyonlar Ligi'nde özellikle bizim takımlarımız için girilen pozisyonların mümkün mertebe en iyi şekilde değerlendirilmesinin gerektiği bir kulvarda bir üst paragrafta bahsedilen puanları nasıl toplayacağı ayrı bir merak konusu. Hadi Ferdinand'lı Vidic'li Manchester'ı geçtim. Peki Zaccardo'lu Barzagli'li Wolfsburg'u nasıl geçecek Beşiktaş? En azından bir maçta... O yüzden Mustafa Denizli'nin gol sorununa acil çözüm üretmesi çok büyük önem arz ediyor. Yoksa Beşiktaş azami bir galibiyetle grubu bitirmek durumunda kalabilir.

Hiç yorum yok: