BİY

10 Eylül 2009 Perşembe

Yapmayın Çocuklar !!!


Milli takım dün akşam oynanan maçla birlikte Dünya Kupası’na gitme şansını mucizelere bıraktı. Belki bu takım daha önce bir çok mucizeyi başardı. Ama onlar kendi elinde olanlardı ve başkasına bağlı değildik. Şimdi ise gerçekleşmesini beklediğimiz mucize Bosna’nın iki maçını da kazanamaması. Olayın bizle alakası yok.

Aslında maça golle başladık, öne geçtik. Fakat Bosna yavaş yavaş üzerindeki ölü toprağını attı. Bir de buna savunmada ve orta sahada yaptığımız basit top kayıpları eklenince Bosna maçı çok rahat bir biçimde tek kaleye çevirdi. Savunmadan topu çıkarma yöntemimiz “dan-dun” şeklinde oldu ve bunaltıcı baskı sonucunda golü yedik. Golü yediğimiz faul pozisyonunda aslında herhangi bir ihlal yoktu ve burdan yola çıkarak mağlubiyetten hakemi sorumlu tutabiliriz. Fakat bu kolaycılık olur. Çünkü Bosna baskıyı kurmuştu ve o gol olmasaydı başka bir gol yerdik biz. Zira o dakikalarda toplara gelişigüzel vurmaktan başka bir şey yapmadık. Golden önce Emre’nin sarı kart görmesi, golden sonra da Fatih Terim’in tribüne gönderilmesi bizim için olumsuz gelişmelerdi.

İkinci yarıya Sercan ve İsmail ile başladık. Özellikle Sercan’ın oyuna girmesi hücumda biraz olsun etkinliğimiz artırdı. Fakat Estonya maçında gereğinden fazla efor sarfetmek zorunda kalan oyuncularımız oyundan düştüler. Bir yandan rakip kalede pozisyonlar ararken diğer taraftan kendi kalemizde çok basit hatalar yapıp rakibe pozisyon vermeye devam ettik. Zaten Bosna’nın pozisyonlarının neredeyse tamamı bizim yaptığımız çok basit hatalardan kaynaklandı.

Milli takımda iyi oynayan futbolcu neredeyse yok gibiydi. En iyi oyuncu Volkan’dı. O da gol de hatalıydı. O kadar uzak mesafeden o tip vuruş yapacak adama 5-6 kişilik baraj kurdurmak son derece yanlış. Ama adam da çok iyi vurdu doğrusu. Hakkını teslim etmek lazım. Onun dışında ilk yarıda baskı yediğimiz dakikalarda orta sahamızda Ceyhun Gülselam yerine Nuri Şahin olsaydı en azından ayağa pas yapabilir o baskıyı kırabilirdik. Bu noktada Fatih Terim’i eleştirmek gerekiyor.

Dünya Kupası’na gitme şansımız artık yok denecek kadar az. Aslında biz Dünya Kupası’nı içerde Belçika ile berabere kalırken, deplasmanda Estonya’yı yenemezken, 1 puanı almak varken manasız bir biçimde İspanya’ya saldırırken kaybettik. Bir de rahat bir galibiyet alamadık grubun vasat takımlarına karşı. Elin oğlu 6-7 tane atarken biz zar-zor yenebiliyoruz. Ekonomik oynamayı, elimizi kolumuzu sallaya sallaya maç kazanmayı bir türlü beceremedik. Dünya Kupası'nın yeri bambaşka. Avrupa Futbol Şampiyonası gibi değil. Orda olmak güzel olurdu. :(

Hiç yorum yok: