BİY

13 Ekim 2010 Çarşamba

Rezalet


Milli takım Berlin deplasmanından sonra Bakü'de de mağlup olarak bu sefer gerçekten hayal kırıklığı yarattı.

Hiddink Almanya maçındakine benzer bir dizilişle fakat bu sefer oyuncuları yerli yerinde oynatarak takımı sahaya sürdü. Aurelio'nun yerinde Selçuk İnan, Sabri'nin yerinde ise Hakan Balta vardı. Nuri ve Halil'in yerine ise Tuncay ve Semih'i kullandı. Stoperde de Ömer Erdoğan yerine İbrahim Toraman görev yaptı.

Aslında maç bizim adımıza iyi gidiyordu. Özellikle Emre ve Hamit'in etkili performanslar sayesinde pozisyonlara da giriyorduk. Fakat her zamanki gibi duran toptan yediğimiz bir gol sonrası böylesine zayıf bir rakip karşısında geriye düştük. Ardından sinirlerimiz bozuldu ve rakibin sert oyunu karşısında yıldık. Hakemin de sertliğe müsaade etmesi rakibin işine geldi. Hakem rakibe üç sarı kart gösterdi ikisi zaman geçirmeye yönelik hareketten dolayı.

İkinci yarıya Özer-Nihat değişikliğiyle başladık ama Nihat kapanan rakiplere karşı etkili olabilecek bir oyuncu değil. Keza 58'de Tuncay'ın yerine giren Sercan da aynı şekilde. Zaten orta sahada doğru dürüst pas yapamaz oyun kuramaz hale geldiğimizden ne kadar forvet alırsanız alın işiniz ancak şansa kalmıştır. Şans da yardım etmeyince mağlup olmaktan kurtulamadık. Hatta Azerbaycan maçı 2'ye 3'e götürecek pozisyonlar bile yakaladı.

Biraz klişe olacak belki ama takımdaki oyuncular şuurlarını kaybettikleri zaman böyle durumlarda takıma liderlik edecek oyuncular gerekiyor. Fakat dün ne kaptanlık pazubandını takan Emre'nin, ne 2. kaptan Tuncay'ın, ne de bir başka oyuncunun böyle bir vasfı yoktu. Bu da şuursuz bir biçimde oynamamıza, pozisyon üretememize ve kazanmamız gereken maçı kaybetmemize sebep oldu. Takımda böyle bir oyuncu olmasa bile devre arasında Guus Hiddink bunu yapabilirdi ama o görünen o ki o da kaybetme telaşına düşmüştü.

Dün akşam Avusturya ile Belçika'nın berabere kalması bizim için iyi oldu. Bundan sonra Avusturya ve Belçika ile oynayacağız. Bu iki maçtan en az 4 puan çıkartmamız gerekiyor. Bunu başardığımız takdirde 2.lik için en güçlü aday hala biz oluruz. Tabi eğer 25 Haziran 1982'dekine benzer bir durum yaşanmazsa.

Hiç yorum yok: