BİY

11 Mart 2010 Perşembe

Şampiyonlar Ligi 1.Eleme Turu Rövanş Maçları 1/2


Şampiyonlar Ligi'nde ilk dört çeyrek finalist bu hafta oynanan maçların sonunda belli oldu. Bayern Münih, Manchester Utd. ve O.Lyon ilk maçlarda elde ettikleri avantajları kaybetmeyerek, Arsenal ise skor olarak dezavantajlı olmasına rağmen turu geçmeyi başardılar.

Arsenal-Porto maçını konuşacak olursak Arsenal maça çok istekli başladı. Saha ve seyirci avantajını kullanarak erken bir gol bulup skor avantajını ele geçirmek istiyordu. Nitekim 10.dakikada Bendtner takımını 1-0 öne geçirerek bunu başardı. Daha sonraki dakikalarda Arsenal baskı kurmaya devam etti ve Arshavin'in şık hareketleri sonrası Bendtner 2-0'ı da buldu. 2-0'dan sonra Porto gol bulmak için hücuma ağırlık vermeye başladı. Bazı pozisyonlar da bulmalarına rağmen golü bulamadılar. Oyuna baktığınız zaman Porto gol atmayı haketmişti aslında. Fakat 60'ta Samir Nasri'ye engel olamayınca FM'de de dediği gibi "they have a mountain to climb" durumu zuhur etti. 4 dakika sonra Eboue kontrataktan farkı 4'e çıkarınca iş bitti zaten. Son dakikadaki penaltı sadece Bendtner'in ilk kez hat-trick yapmasını sağladı. Kısacası Arsenal hakederek çeyrek finalist olmayı başardı.

Fiorentina-Bayern Münih maçını görünce aklıma direkt Ovrebo geldi. Acaba bu maçı gördükten sonra kendisi ne düşünmüştür? Fiorentina resmen Ovrebo'nun kurbanı oldu. Maça baktığınız zaman ise aslında dengeli bir maç gibi gözüktü. Her iki takım da pozisyonlar buldu ama ilk yarıda pozisyonları değerlendiren Fiorentina oldu. İkinci yarıda 2-0'ı da bulmalarına rağmen Van Bommel FM'de de denildiği gibi "instant reply" yapınca Bayern maça tutunmayı başardı. Jovetic skoru 3-1 yapınca bir "instant reply" da Robben'den geldi. Başka gol olmayınca da Bayern çeyrek finale yükselen takım oldu.

Fiorentina gerçekten çok şanssız iki maç oynadı Bayern'e karşı. İlk maçta hakemin kararlarına kurban giderlerken ikinci maçta da ceza sahasının dışından yedikleri iki golle elendiler.

Manchester Utd.-Milan maçıyla ilgili olarak söylenebilecek fazla bir şey yok. Alex Ferguson gibi bir hocanın deplasmanda galip gelip kendi sahasında turu vermesini beklemek hayalcilikten başka bir şey değildi. Ayrıca bu skor gösterdi ki Milan Manchester'ın dengi değil. Bir parantez de Beckham'a açmak gerekir diye düşünüyorum. Oyuna girdikten sonra oldukça istekliydi. Belki ilk onbir başlatılması daha doğru olabilirdi. Bazen performansa göre değil de psikolojik etkenlerin gözönünde bulundurularak kadro yapılması gerekir diye düşünüyorum.

Real Madrid- O.Lyon maçını izleyemedim. Ancak daha sonra özet görüntülerine baktığım zaman Real Madrid biraz da şanssızlık yaşamış. Daha 6.dakikada öne geçmelerine rağmen 2'yi bulamayınca böyle sıkıntılar yaşanabiliyor. Higuain bomboş pozisyonda o golü atabilseydi şimdi herşey daha farklı olabilirdi.

O.Lyon'un Real Madrid'e karşı hala mağlubiyeti yok. Doğrusu bu akşam Real'in bu şanssızlığını kıracağını düşünüyordum. Aslında buna da bayağı yaklaşmışlardı. Ayrıca geçmişteki O.Lyon-Real Madrid maçlarına baktığımız zaman bu Real Madrid bu maçlardaki en kuvvetli Real Madrid iken O.Lyon ise en zayıf O.Lyon'du. Ama gelenek bozulmadı ve O.Lyon turu geçen taraf oldu. Futbol enteresan bir oyun. Higuain o golü atsa bugün Real Madrid'in 6 yıl sonra çeyrek finale ulaşmış olması konuşulacaktı. Şimdi ise Pellegrini'nin geleceği konuşuluyor.

Gelecek hafta 4 maç daha oynanacak ve diğer çeyrek finalistler de belli olacak. Jose Mourinho pek hazzettiğim bir insan değil ama çeyrek finalde bir İtalyan takımı olursa daha homojen bir dağılım olacak.

Hiç yorum yok: