22 Mart 2010 Pazartesi
Trabzonspor 1-0 Galatasaray
Turkcell Süper Lig'de 26.Haftanın en önemli maçında Trabzonspor Avni Aker'de Galatasaray'ı ağırladı. 2010 yılında mağlubiyeti olmayan Trabzonspor bu unvanını deplasman karnesi pek de iyi olmayan Galatasaray karşısında da sürdürdü.
Maça iyi başlayan taraf Galatasaray'dı. İlk on dakika içerisinde Jo ve Dos Santos ile çok net fırsatlar yakaladı. Ancak bu pozisyonlarda kaleci Onur başarılı kurtarışlarıyla gole izin vermedi. Daha sonra Trabzonspor oyunda dengeyi kurdu ve Burak Yılmaz'la pozisyonlara da girdi ancak o da Jo gibi bu pozisyonlardan faydalanamadı. Fakat 30.dakikada Emre Güngör en kral stoperlerin bile yapmadığı işlere kalkışınca Trabzonspor da golü buldu ve ilk yarı bu skorla tamamlandı.
İkinci yarı ilk yarıya oranla biraz daha yavan başladı. Bunu Rijkaard da farketmiş olacak ki Elano'yu çıkarıp Milan Baros'u oyuna aldı. Bana sorarsanız bu değişiklik de Galatasaray'a olumlu bir etki yapmadı. Galatasaray ikinci yarıda Trabzonspor'un savunmada az adamla yakalandığı pozisyonlarda Dos Santos'un getirdiği toplarla daha fazla etkili oldu. Fakat gecenin yıldızı kaleci Onur bu pozisyonlarda da gole izin vermedi. Trabzon kalesinde bunlar olurken rakip kalede de tehlikeli kontra ataklar sonucu gelişen pozisyonlar yaşandı ama bunların büyük bir kısmı beceriksizlikten dolayı golle sonuçlanmadı. Fakat Trabzonspor yaklaşık iki yıl sonra bir büyük maçı kazanmayı başardı.
Trabzonspor'da kaleci Onur Kıvrak, Galatasaray da ise Giovani Dos Santos bu maçta iyi oynayan isimlerdi. Yalnız Dos Santos her ne kadar takımı 1-0 geriden etkili olsa da bu pozisyonlarda Dos Santos'un geniş alanlar bulduğunu belirtmekte fayda var.
Galatasaray en kötü beraberlik alabileceği bir maçta Emre Güngör'ün gereksiz hareketlerinden dolayı mağlup oldu ve önemli bir yara aldı. Bursaspor Denizli'yi mağlup ederse puan farkı 5'e çıkacak ve Bursaspor çok ciddi bir avantaj ele geçirmiş olacak.
Son olarak Keita ile ilgili bir şey söylemek istiyorum. Yeteneklerine, futbolculuğuna söylenebilecek bir şey yok. Ama sanırım insanlığına, iş ahlakına, rakibe ve oyuna olan (aslında olmayan) saygısına bir dünya laf edebiliriz. Tribünden su atılıyor fakat kendisine isabet dahi etmemesine rağmen yaptığı hareketler Galatasaray'a ne denli yakışan bir futbolcu olduğunu bu akşam bir kez daha gösterdi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder