27 Nisan 2010 Salı
O.Lyon 0-3 Bayern Münih
İlk maç 1-0 Bayern'in üstünlüğüyle bitince rövanşın bol gollü geçmesini bekliyordum. O.Lyon'un ilk maçtaki basiretsiz futbolunu oynamayacağını karşılıklı gollerin atılacağı zevkli bir maç hayal etmiştim. Yine gollü ve izlenebilirliği olan bir maç izledik ama bu kadar tek taraflı bir maç olacağı aklımın ucundan geçmedi.
Maçla ilgili yazılacak çok fazla bir şey yok. İyi oynayan futbolcusu olmayan takımla kötü oynayan futbolcusu olmayan takımın maçıydı bu maç. O.Lyon'da müspet bir iş yapan futbolcu yokken Bayern Münih'in kötü oynayan futbolcusu yoktu. Tek kelimeyle mükemmel oynadılar.
Aslında ilk yarı maç biraz daha dengeliydi. Ama iyi oynayan taraf yine Bayern'di. O.Lyon'u anlamak mümkün değil. Robben'i durdurmak için bir takım nasıl hiçbir şey yapmaz, ya da yapmaya çalışmaz? Adam belki de en iyi sezonunu geçiriyor. Bu konudaki en büyük şanssızlğı Messi'nin abartması. Yoksa yılın futbolcusu seçilebilecek bir performansı var. Tüm bunlar gün gibi ortadayken Lyon Robben'e karşı hiçbir önlem almadı. Robben de top ayağına ne zaman gelse tehlikeli oldu.
26.dakikada Olic golü attığında iş zaten bitmişti. O dakikadan sonra oyun disiplininden kopmamasıyla ün yapmış Almanların turu vermesi için doğaüstü olayların olması gerekirdi. 31. dakikada Bastos Lyon adına maçtaki tek gol pozisyonunda başarılı olamayınca Lyon 1-0'dan hemen sonra maça ortak olma şansını da yitirdi.
İkinci yarıya Bayern Van Buyten-Demichelis Lyon ise Cissokho-Gomis değişiklikleriyla başladı. Lyon artık tüm riskleri almak zorundaydı ve ikinci santrafor olarak Gomis oyuna girdi. Ancak bu değişiklik de pek fayda etmezken Cris 59.dakikada iki sarı kart birden görerek oyun dışı kaldı. Bana sorarsanız iki kart da doğruydu. Müdahale topaymış gibi gözükse de orada kontrolsüz bir hareket var. İkinci sarı kart da alkıştan verildi zaten.
Maç 11'e 11 oynanırken bile etkili olamayan Lyon'un son yarım saatte bir şey yapmasını beklemek hayalcilikten başka bir şey değildi. Bu dakikadan sonra Bayern zaten çok rahat götürdüğü maçta Olic'le 2 gol daha bularak finale yükselmeyi başardı ve kesinlikle bu başarıyı haketti.
Maçın adamı kesinlikle 3 gol atan Ivica Olic'ti. Ancak Hamit'in performansı da takdire şayandı. Hayatımda izlediğim en iyi Hamit Altıntop performansıydı. 1 asist yaptı, son dakikalarda kaçırdığı gol iyi oyununu bir golle süslemesini engelledi.
2004'ten sonra ilk kez 3 büyük lig dışından bir takımı, 2002'den beri ilk kez bir Alman takımını 2001'den sonra Bayern'i finalde görecek olmak çok güzel. Özellikle son yıllardaki İngiliz hakimiyetinden sonra bünyelerin böyle bir şeye ihtiyacı vardı.
Son olarak Lisandro Lopez'in yedek kulübesindeki hali Güiza'yı hatırlattı, tebessüm ettirdi. Bir de Louis van Gaal Lyon'un Monaco maçı ertelenince çok tepki göstermişti. Böyle olacağını bilse ağzını açmazdı herhalde.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder