BİY

23 Mayıs 2011 Pazartesi

Oh Be! Dünya Varmış


2010-2011 sezonunda şampiyonluk mücadelesinden galip çıkan takım bu kez Fenerbahçe oldu. Ligin 2.yarısındaki 17'de 16'lık performans alınan 49 puan Fenerbahçe'ye şampiyonluğu getirdi.

Geçen sene yaşanan travmadan sonra Fenerbahçe'nin kolay kolay toparlanamayacağını şampiyonluğa uzun yıllar hasret kalabileceğini düşünüyordum. Çünkü 100.yıldaki durumdan farklı olarak şampiyonluk yolundaki rakiplerimizin belli bir istikrar yakalama ihtimalleri vardı ve Fenerbahçe herşeye yeniden başlayacaktı. Fakat bu sezon tam anlamıyla benim tasavvur ettiğim gibi gelişmedi. Galatasaray Rijkaard ile 2. sezonuna girecekti ve üstüne koyarlar daha iyi olurlar diye tahmin ediyordum ancak yönetimin yaptığı hatalardan sonra daha kötü oldular. Beşiktaş'ın Mustafa Denizli ile devam etme durumunda 3. sezon aynı teknik adamla devam edeceklerdi. Ancak Schuster'i getirdiler ve Schuster Türkiye'ye uyum sağlayamadı. Bursaspor Ertuğrul Sağlam ile devam etti ancak 2.yarıda kötüydüler sadece 24 puan alabildiler. Trabzonspor'un ise bu noktalara geleceği geçen sezon Şenol Güneş takımın başına geçince zaten belli olmuştu.

İlk yarı Trabzonspor 42 Fenerbahçe ise 33 puan topladı. Normalde 75 civarı olan şampiyonluk barajının bu sene 80'e dayanacağı belliydi. Çünkü ilk yarıda iyi oynayan bir Trabzonspor vardı eskiden olsa kriz yaratabilecek birçok olayı kriz yaşamadan atlatmasını bildiler. Tüm bunları düşündüğümde Fenerbahçe'nin ilk yarıda oynadığı futbolla şampiyon olması çok zordu. Takımın galibiyet serisi yakalayabilecek potansiyeli elbette vardı. Çünkü bu tip serileri daha önce yapmış bir takım Fenerbahçe. Ama bu kez 17'de 16 yapması gerekti ve bunu başardı.

Fenerbahçe 2.yarıya deplasmanda alınan Antalyaspor galibiyeti ile başladı. Ardından Trabzonspor'u Manisaspor'u Kayserispor'u ve Beşiktaş'ı mağlup etti. Puan farkı 2'ye düşmüştü. Ardından içeride Kasımpaşa'yı yendi ve o hafta Trabzon Kayseri ile berabere kalınca iki takım puan puana geldi. 11 hafta boyunca amansız bir şampiyonluk mücadelesi başladı. Bir tarafta geçen sene şampiyonluğu son hafta evinde aldığı beraberlikle kaptıran Fenerbahçe diğer tarafta ise 27 yıldır şampiyon olamayan bir Trabzonspor vardı. İki takımın da şampiyonluğa çok ihtiyacı vardı. Fenerbahçe'nin Manisa, Beşiktaş, Galatasaray, Eskişehir, Buca deplasmanlarında mağlup duruma düşmesine rağmen maçları çevirmesi, Keza Trabzonspor'da Sivasspor, Manisaspor, Beşiktaş, Gençlerbirliği, Galatasaray ve Buca maçlarında atılan son dakika golleri işin heyecanını sürekli artırıyordu. Öte yandan Trabzonspor'un fikstürde Fenerbahçe'yi 2 hafta geriden takip etmesi de komplo teorisyenlerine malzeme veriyordu. "Vay efendim Fener'e karşı niye öyle oynamış da Trabzon'a karşı oynamamış. Ona niye yatmış da buna kalkmış." gibi laflar ortalarda dolaşıyordu. İşte böyle geçen bir şampiyonluk yarışında iki takım son haftaya puan puana geldiler. Fenerbahçe Sivas deplasmanında Trabzonspor ise Karabük'teydi. Acaba Fenerbahçe aynı şeyi 3.kez yaşar mı diye düşünülüyordu ki çok şükür böyle bir şey yaşanmadı. Ömrümüzden ömür götüren maçı Fenerbahçe 4-3 kazanarak 82 puan ve ikili averajla 18.şampiyonluğuna ulaştı. Güiza'nın göz yaşları bu kez şampiyonluğu getirdi.



Bu şampiyonlukta Alex'i ayrı bir yere koymak gerekir. Attığı 28 gol ve yaptığı 13 asist ile kaptan çok büyük iş başardı. Öte yandan sezon boyunca mükemmele yakın oynayan Gökhan Gönül ve kariyerinin en iyi sezonunu geçiren Volkan Demirel çok büyük işler başardılar. Daha sonra da Emre, Lugano ikinci yarıdaki performansıyla Andre Santos gelir. Tüm maçlarda 90 dakika oynayan Mehmet Topuz ise skora çok katkı yapamasa da istikrar olarak çok büyük iş başardı. Ligdeki kaleciler bile belki 1-2 tanesi hariç Mehmet Topuz kadar oynamadı. Aykut Kocaman da Mustafa Denizli'den sonra Fenerbahçe'yi şampiyon yapan 2. yerli teknik direktör oldu. Aynı zamanda Fenerbahçe'de hem futbolcu olarak hem de teknik direktör olarak şampiyon olan ilk insan olmayı da başardı. Aziz Yıldırım bir başkan olarak Türkiye'de belki de bir ilki gerçekleştirdi. Devre arasında gerçek anlamda Aykut Kocaman'ın arkasında durdu futbolculara ultimatom verdi. 9 puan gerideki Fenerbahçe transfer yapmadan puan farkını kapatmayı başardı ve şampiyon oldu.

Hiç yorum yok: