2010-2011 sezonunda Kayseri'de Ziraat Türkiye Kupası finalinde Beşiktaş İ.B.B'yi penaltı atışları sonucu mağlup ederek son 6 sezondaki 4. toplamda da 9. Türkiye Kupası'nı kazanarak gelecek sezon Uefa Avrupa Ligi'ne Play-Off turundan katılmaya hak kazandı.
Ligde istediği sonuçları alamayan ve şampiyonluk yarışının çok uzağında kalan Beşiktaş için bu kupa hayati önem arz ediyordu. Belki bugün alınan kararla Bursaspor maçını 3-0 hükmen kazanarak ligde de ilk 4'e girmek için önemli fırsat yakalamışlardı ama kupayı kazanıp Uefa Avrupa Ligi'ne gitmek daha kısa bir yoldu. Kupayı kazanamasaydı bu sezon olduğu gibi gelecek sezon da temmuz ayının ortasında resmi maçlara başlamak zorunda kalabilirlerdi. Beşiktaş'ın şampiyonluk yarışında gerilerde kalmasında sezona erken başlamasının da etkisi olduğu düşünüyorum. Öyle ki Beşiktaş bu sezon şu ana dek 55 resmi maça çıktı ve Türk takımları arasında en çok maç yapan takım oldu. Bu sezon sakatlıklardan çok çeken takımlardan biri Beşiktaş. İlk yarıda iyi giderken Quaresma'nın sakatlanmasıyla gerilerde kalmaya başladı ki bunda çok fazla sayıda maç oynanmasının da etkisi vardır.
İ.B.B ise kulüp tarihinin en önemli başarısını finale çıkarak elde etmişti ve bunu bir adım daha yukarı çekme fırsatı yakalamışlardı. Her ne kadar Beşiktaş'a en çok ters gelen takım olsalar da tecrübe eksikliği kupayı kazanmalarına engel oldu.
Genelde final maçları kontrollü oyun oynanan maçlardır. Fakat Beşiktaş'ın tehlilkeli hücum silahları olmasına rağmen Belediye takımı savunmayı önde kurarak açık futbol oynamayı tercih etti. İlk 15-20 dakikada İ.B.B'li savunma oyuncularının yaptıkları çok basit hatalardan Beşiktaş özellikle Quaresma ile tehlikeli pozisyonlar üretti fakat gole ulaşamadı. 20.dakikadan sonra ise İ.B.B toparlandı. Basit top kayıpları yapmamaya başladılar oyuna hükmettiler. Beşiktaş'ı neredeyse hiç çıkarmadılar. Fakat 33.dakikada sahanın en iyilerinden Fernandes'in mükemmel pasında Quaresma topu iyi kontrol etti ve düzgün bir vuruşla Beşiktaş'ı 1-0 öne geçirdi. Bu gol Beşiktaş açısından şanslı bir goldü çünkü iyi oynamazlarken öne geçmeyi başardılar. İlk yarının son dakikasında Hasagic'in kurtardığı pozisyon ise İ.B.B'nin 2.yarıda maça tutunmasını sağladı.
2.yarıda İ.B.B Beşiktaş kalesinde goller arıyordu. Bu noktada Aurelio devreye girdi ve penaltıya sebebiyet. Yunus Yıldırım gibi zor penaltı çalan bir hakem bile o pozisyonda penaltıyı vermek durumunda kaldı. İbrahim Akın'ın penaltıdan attığı gol maça beraberliği getirdi. 1-1'den sonra maç ortada seyrederken Abdullah Avcı Gökhan Ünal'ı Tayfur Havutçu ise Almeida'yı oyuna aldı. 68.dakikada Gökhan Ünal Necip'in ve Rüştü'nün hatalarından faydalanıp İ.B.B'yi 2-1 öne geçirdi. Bu gol Beşiktaş'ta moralleri bozdu. 2-1'den sonra oyuna hükmetmeleri gerekiyordu fakat bırakın rakibi baskı altına almayı topa sahip olmakta zorlanan bir Beşiktaş vardı. Fakat 78'de kazanılan bir duran top sonrası Fernandes içeriye iyi bir top kesti ve Sivok attığı kafa golüyle maçta tekrar beraberliği sağladı. 2-2'den sonra morallenen Beşiktaş daha iyi oynamaya başladı. İ.B.B ise fazla efor sarfetmesinin ceremesini çekmeye başladı.
Uzatmalarda oyunun hakimi Beşiktaş'tı. Çünkü İ.B.B fizik olarak bitmişti. Sadece Hasagic ayakta kalmayı başardı. Bu dakikalarda Büyükşehir Belediye takımının Holosko'ya çok ihtiyacı vardı ancak Beşiktaş'tan kiralandığı ve tüm alacakları Beşiktaş tarafından ödendiği için kadroya dahil edilmemişti. Quaresma ve Simao ile net pozisyonlar bulan Beşiktaş golü atamayınca maç penaltılara gitti. Normalde penaltılar şans işidir ama daha usta ayaklara sahip Beşiktaş penaltılarla galip gelerek kupayı kazanmayı başardı.
Böylece Beşiktaş bu sezonu kupasız kapatmamış oldu ve gelecek sezon Avrupa Ligi'nde olmayı garantiledi. İ.B.B ise her sene üstüne koyarak ilerleyen bir takım. Abdullah Avcı ile yakalanan istikrar devam ederse gelecek yıllarda Türkiye Kupası'nı kazanabilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder