BİY

11 Kasım 2010 Perşembe

Saygı


Geçenlerde derbi öncesinde Tribün Dergi güzel bir tanıtım filmi hazırlamıştı. Yaşanan saha olaylarıyla ilgili "Sahada işini yapanlara saygı, tribünde centilmenlik." diyordu tanıtımda. UEFA'nın da yine "Saygı" ile ilgili çalışmaları var. Avrupa Kupaları maçlarının devre aralarında reklamlarda rastlıyoruz. Ayrıca formalara "respect" yazılı stickerlar koyuluyor maçlarda. Bunlar genelde taraftara yönelik mesajlar olsa da sanırım bizim ülkemizde futbolun diğer tüm unsurlarının da bu işten nasibini alması gerekiyor.

Schuster Kasımpaşa maçından sonra "Hakemlerin Beşiktaş'a saygısı yok." dedi ve yaşanan puan kayıplarını hakemlerin aleyhlerine çaldığı düdüklere bağladı. Ancak aklı selim sahibi her futbolsever Beşiktaş'ın puan kayıplarının hakemlerle alakası olmadığının farkındadır. Kaldı ki hakemlerin saygısızlıklarından ziyade kulüplerin hakemlere saygı göstermediği ülkemizde yadsınamaz bir gerçektir. Siz hiç bir maçın ardından hata yapan hakem için bir yöneticinin "Hakem kararlarına saygılı olmalıyız." dediğine şahit oldunuz mu? Schuster burada sadece bir örnek. Türkiye'deki hiçbir kulübün hakemlere saygılı davrandığını söyleyemeyiz. Sen onlara saygılı davranmıyorsun ama senin takımına saygısızlık etmedikleri halde saygısızlıkla itham ediyorsun. Ne yalan söyleyeyim hiç çekilmiyorsun.

Hakemlerin yönetiminden ben de memnun değilim. Ama Schuster gibi değil. Sertliğe inanılmaz derecede müsamaha gösteriliyor. Her fırsatta ligin marka değeri diye avaz avaz bağıran TFF'nin ve ona bağlı MHK'nın bu sertlik konusunda önlemler almasını rica ediyorum. Zaten temposuz, yavaş bir futbol var. Bir de buna sertlik eklenince hiç çekilmiyor.

Hiç yorum yok: