BİY

5 Kasım 2010 Cuma

Telafi


Beşiktaş İstanbul'da yenildiği Porto ile deplasmanda berabere kalarak kağıt üzerinde alması gereken 1 puanı deplasmanda almış oldu. CSKA Sofya da Rapid Wien'i deplasmanda mağlup edince Porto gruptan çıkmayı garantiledi. Beşiktaş da çok önemli bir avantajı ele geçirdi.

Öncelikle şunu söyleyeyim maçın ilk yarısı inanılmaz sıkıcıydı. İlker Yasin'in eşsiz anlatımının da bunda katkısı büyüktür. Porto ciddi rotasyona gitmemişti ama Benfica maçını düşünerek kendilerini fazla yormamaya gayret gösteriyorlardı. Oyunu kontrol eden ancak tempoyu yükseltmeyen bir Porto vardı. Beşiktaş da ilk yarıda iyi değildi. Aurelio'nun performansı ilk yarıda çok yetersiz kaldı. Guti'yi de orta sahada pek top kaparken göremeyince Ernst tek başına mücadele etmek zorunda kaldı. Bu da Porto'nun orta sahayı her defasında rahat geçmesini sağladı. 35. dakikada savunmanın arkasına atılan topa Falcao hareketlendi. Büyük ihtimalle topa yetişemeyecekken hatta Falcao düşüşe geçmişken Hakan Arıkan gitti Falcao'yu düşürerek Porto'ya bedavadan penaltı kazandırdı. Penaltıyı gole çeviren Falcao Porto'yu 1-0 öne geçirdi.

2.yarıya Schuster Tabata-Holosko değişikliği ile başladı. Ama Beşiktaş'ı hareketlendiren bu değişiklik değil, İbrahim Üzülmez ve Cristian Rodriguez arasındaki sürtüşmenin ardından Porto'nun 10 kişi kalmasıydı. O dakikaya kadar varlık gösteremeyen Beşiktaş pozisyonlara girmeye başladı. Önce Holosko'nun vuruşu direkten döndü. Sonra Nihat mükemmel bir gol attı. Ancak golden 4 dakika sonra İbrahim Toraman da kırmızı kart görünce oyun yine dengelendi. Kalan dakikalarda yüksek tansiyonlu heyecanlı bir maç izledik. İki takımın da karşılıklı pozisyonları vardı. Özellikle Porto'nun çizgiden çıkarılan bir topu var ki Ersan'ı tebrik etmek gerekir.

Beşiktaş'ta az önce de bahsettiğim gibi Ersan başarılıydı. Ben kendisini ilk defa izliyorum ama sadece bir kez topu ayağının altından kaçırdı. Onun dışında çok çabuk yerinde ve kritik müdahalelerde bulundu. Türk futbolu için çok önemli bir stoper haline gelebilir. Onun dışında İbrahim Üzülmez yine bildiğimiz gibiydi. Keza Ernst de öyle. Nihat golü attıktan sonra biraz daha iyi oynamaya başladı. Bobo bir hayli uğraştı, Holosko da fena değildi.

İlker Yasin'e değinmeden olmayacak. Daha maçın başı sanki Beşiktaş 2-0 gerideymiş gibi anlatıyor. Sürekli oyuncuların isimlerini yanlış söylüyor. Değişik değişik futbolda olmayan terimler kullanıyor. Futbolda "kafa darbesi" diye bir şey var mı? Kick Box mücadelesi mi bu? Kendisine burdan şunu söylemek istiyorum. Allah aşkına bir mevkidaşlarına bak senden başka maç anlatan spor müdürü var mı?

Sonuç olarak Beşiktaş alması gereken 1 puanı İstanbul'da değil de Porto da almış oldu. Bundan sonra oynayacağı 2 maçtan birini kazandığı takdirde gruptan çıkma hakkını elde edecek.

Hiç yorum yok: