2 Aralık 2010 Perşembe
Gizli Gizli
Elano'nun gelişi de gidişi de gizli gizli oldu. Spor kamuoyunun o zamanlar alışık olduğu üzere Haldun Üstünel "pat" diye kaliteli futbolcuları Galatasaray'a transfer ederken o isimlerden biri de Elano'ydu. Yine beklenmedik bir anda Elano Galatasaray'dan ayrıldı. Tıpkı Keita gibi. Aslında Brezilya basınında bu transferle ilgili haberler çıkmış ama bunlar daha bizim medyaya yansımadan bu gidiş de gerçekleşti.
Elano geçen sene zaten çok kaliteli olan Galatasaray kadrosuna eklenen son parçaydı. Belki de bu son parça olmasından dolayı geçen sene takımın iyi oynadığı dönemlerde henüz yeni geldiği için tam etkili olamadı. Sonra takımla birlikte O da düşüşe geçti. Türkiye'ye geldiğinde kendisinden beklenen takımın zorlandığı maçlarda sazı eline alıp maçı çevirebilmesiydi. Ancak Dünya Kupası'ndaki performansı gösterdi ki Elano iyi bir takımda oynarsa iyi futbol oynayabilen bir adamdı. Maç alacak bir futbolcu değildi.
Bu gidiş şimdi gerçekleşmese devre arasında en kötü ihtimalle ise sezon sonunda olacaktı. Görünen o ki devre arasında Galatasaray oraya Hagi'nin istediği bir futbolcu alacak. Ancak Galatasaray bu transferi yaparken gelecek yılları da planlamalı. Tabi santrafor mevzusundaki gibi değil.
İşin bir de maddi boyutu var. Galatasaray resmi internet sitesinde Elano'nun Santos'a transferi ile ilgili olarak yapılan açıklamada işin maddi boyutu geniş kapsamlı bir biçimde ele alınmış. Elano'nun bu yıl için alacaklarından feragat ettiği ve Santos'un daha yüksek bir bedelle oyuncuyu elden çıkarması durumunda transferden %50 pay alınacağı söylenmiş. İkinci seçenek pek ihtimal dahilinde değil. Ancak bu yıl alacağı paranın Galatasaray'ın kasasından çıkmayacak olması Elano'nun burada kalmak istemediğinin açık bir göstergesi. Zaten sene başında satılacak diye ismi UEFA'ya da bildirilmemişti.
Bu gidişler Elano ve Misimoviç'le sınırlı kalmamalı. Galatasaray'da misyonunu tamamlamış birçok oyuncu var. Bunların başında Servet, Ayhan Akman, Barış Özbek ve geçen sene gelmesine rağmen Mustafa Sarp geliyor. Ayrıca Galatasaray'da yeri olmayan Ali Turan, Gökhan Zan ve Serdar Özkan'ı da unutmamak lazım. Onun dışında bir sezon boyunca maçların ancak yarısında görev yapan Kewell, sürekli sakatlanan Baros ile ilgili olarak da ciddi ciddi düşünülmelidir. Yine bu gidecekler listesine Pino da eklenebilir. Ancak bu işleri yapmayı hakedenlerin Galatasaray'ın Adnan Polat başkanlığındaki mevcut yönetiminin olmadığı aşikardır. Galatasaray'ın bir takım radikal kararlar alması şarttır ve bunların içine Galatasaray yönetimi ile ilgili olanlar da dahildir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder