Öncelikle Bosna-Hersek'i tebrik edelim. Zira almaları gereken puanları aldılar. Gerçi bizden 1 puan aldılar sadece ama Belçika'yı, Estonya'yı ve Ermenistan'ı iki maçta da yendiler. "Peki biz ne yaptık?" demeyeceğim. Hepimiz biliyoruz ne halt ettiğimizi.
Akşamki maçı konuşmaya gerek yok. Hiçbir önemi yok nesini anlatayım? Zaten mesele akşamki maç değil. Mesele milli takımla alakalı kim varsa hepsinin Euro 2008'de olduğu gibi her maçı çevirebileceğimizi zannetmesi ve bunun sonucunda ortaya çıkan sistemsizlik ve disiplinsiz oyun.
Fatih Terim 4 senedir milli takımın başında ve umarım bu süreç Çarşamba akşamı sona erecek. Takımın başına getirildiğinde geleceğin takımını kurmak için gelmişti. Fakat önce Ersun Yanal'ın yarım bırakmak zorunda kaldığı 2006 elemelerini bitirmesi gerekiyordu. O elemeleri bitirecekken tecrübeli oyuncuları kullandı. "Dünya Kupası'na yeni takım kuracağım." dedi. Fakat 2008 elemelerinin önemli bir kısmında son 2 maç hariç Hakan Şükür'ü kadroya çağırdı. Euro 2008'e de Rüştü, Emre Aşık, Tümer Metin gibi genç yetenekleri çağırdı. Geleceğin milli takımını oluşturuyordu çünkü.
Euro 2008'deki başarı çok yanıltıcı oldu. Toplam 20 dakika maçları önde götürmeden yarı final oynamak destansı bir olaydı belki ama hepimizi yanlış yollara sevk etti. Kendimizi gaza getirip durduk. Öyle ki İspanya maçını çok rahat berabere bitirebilecekken bu yüzden kaybettik. Diğer maçlar ise tam bir saçmalık.
Artık olan oldu milli takım 16 yıl aradan sonra ilk defa resmî bir milli maça hiçbir hedefi olmadan çıktı. En son 1994 elemelerinde böyle olmuş ondan sonra son maça kadar hep turnuva şansımızı kovalamıştık. Milli takımın angarya maçlara çıkması da üzücü bir durum. Normalde Avrupa Futbol Şampiyonası'nda yarı final oynamış bir takımın bu durumda olmaması gerekir. Ama futbol kağıt üstünde değil sahada oynanan bir oyun.
Fatih Terim sonuç olarak başarılı bir dönem geçirdi diyebiliriz. Öyle ya da böyle yarı finale geldi bu takım. Fakat oyun olarak aynı şeyi söylemek mümkün değil. Fatih Terim'in 4 senede şartlar ne olursa olsun sistemi oturtması gerekirdi. İstifa kararı da bana göre doğru. Umarım Mahmut Özgener başta olmak üzere hocaya ille de kal demezler. Türkiye'nin gelmiş geçmiş en başarılı hocası olabilir ama allame-i cihan ya da bulunmaz hint kumaşı da değil. Ayrıca kesinlikle takımın başına yabancı hoca gelmeli. Yerli kalmadı zaten takımın başına geçecek.
2006'ya gidemediğimizde bu kadar koymamıştı. İsviçre maçlarında yaşananlar haksızlığa uğramışız hissi üzüntümü azaltmıştı. Ama bu sefer çok pis koydu. Artık bu yaz ekran başından vuvuzela çalanlara sallarız biz de.
Akşamki maçı konuşmaya gerek yok. Hiçbir önemi yok nesini anlatayım? Zaten mesele akşamki maç değil. Mesele milli takımla alakalı kim varsa hepsinin Euro 2008'de olduğu gibi her maçı çevirebileceğimizi zannetmesi ve bunun sonucunda ortaya çıkan sistemsizlik ve disiplinsiz oyun.
Fatih Terim 4 senedir milli takımın başında ve umarım bu süreç Çarşamba akşamı sona erecek. Takımın başına getirildiğinde geleceğin takımını kurmak için gelmişti. Fakat önce Ersun Yanal'ın yarım bırakmak zorunda kaldığı 2006 elemelerini bitirmesi gerekiyordu. O elemeleri bitirecekken tecrübeli oyuncuları kullandı. "Dünya Kupası'na yeni takım kuracağım." dedi. Fakat 2008 elemelerinin önemli bir kısmında son 2 maç hariç Hakan Şükür'ü kadroya çağırdı. Euro 2008'e de Rüştü, Emre Aşık, Tümer Metin gibi genç yetenekleri çağırdı. Geleceğin milli takımını oluşturuyordu çünkü.
Euro 2008'deki başarı çok yanıltıcı oldu. Toplam 20 dakika maçları önde götürmeden yarı final oynamak destansı bir olaydı belki ama hepimizi yanlış yollara sevk etti. Kendimizi gaza getirip durduk. Öyle ki İspanya maçını çok rahat berabere bitirebilecekken bu yüzden kaybettik. Diğer maçlar ise tam bir saçmalık.
Artık olan oldu milli takım 16 yıl aradan sonra ilk defa resmî bir milli maça hiçbir hedefi olmadan çıktı. En son 1994 elemelerinde böyle olmuş ondan sonra son maça kadar hep turnuva şansımızı kovalamıştık. Milli takımın angarya maçlara çıkması da üzücü bir durum. Normalde Avrupa Futbol Şampiyonası'nda yarı final oynamış bir takımın bu durumda olmaması gerekir. Ama futbol kağıt üstünde değil sahada oynanan bir oyun.
Fatih Terim sonuç olarak başarılı bir dönem geçirdi diyebiliriz. Öyle ya da böyle yarı finale geldi bu takım. Fakat oyun olarak aynı şeyi söylemek mümkün değil. Fatih Terim'in 4 senede şartlar ne olursa olsun sistemi oturtması gerekirdi. İstifa kararı da bana göre doğru. Umarım Mahmut Özgener başta olmak üzere hocaya ille de kal demezler. Türkiye'nin gelmiş geçmiş en başarılı hocası olabilir ama allame-i cihan ya da bulunmaz hint kumaşı da değil. Ayrıca kesinlikle takımın başına yabancı hoca gelmeli. Yerli kalmadı zaten takımın başına geçecek.
2006'ya gidemediğimizde bu kadar koymamıştı. İsviçre maçlarında yaşananlar haksızlığa uğramışız hissi üzüntümü azaltmıştı. Ama bu sefer çok pis koydu. Artık bu yaz ekran başından vuvuzela çalanlara sallarız biz de.
1 yorum:
Şuursuz yapılmış onlarca Terim eleştirilerinin arasında oturaklı bir tane görmek hala aklı başında insanlar oldugunu gosteriyor.
Saygılar.
Yorum Gönder