BİY

8 Ekim 2009 Perşembe

Ankaraspor Hadisesi


Ankaraspor ile Ankaragücü'nün birleşme hikayesi bizim gibi futbola romantik yaklaşabilen insanlara göre acı sonla bitti. Zira ligde bir takım her hafta bay geçecek ve bu sıkıcı bir durum. Topal bir lig de normal futbolseveri memnnun etmez. Ama kabul etmek gerekir ki ortada bir ihlâl vardı ve cezasız kalmamalıydı.

Tabi çeşitli yorumlar da var. "Melih Gökçek muradına erdi. Zaten Ankaraspor'u gözden çıkarmıştı." şeklinde. Bunlar ne derece doğrudur? Bilinmez. Fakat işlerin her tarafta yanlış yönetildiği ortada. Aylardan beri böyle bir senaryo vardı ve bunu gerçek hayata aktarmak için Ağustos'un sonu beklenmemeliydi. Hoş Ankaraspor lig başlamadan başka güçlerin eline geçse yine Ankaraspor-Ankaragücü maçları ile ilgili olarak akıllarda soru işaretleri olacaktı. Belki böyle olması ligin selameti açısından daha iyi bile olmuş olabilir.

Tüm bunlar yaşanırken federasyon da olan biteni izlemekle yetindi. Oysa ki önceden gerekli uyarılar yapılsa işler bu noktaya gelmeyebilirdi. Gerçi adamlar kafasına koymuşlar bir şeyler yapmayı. Uyarsalar da çok şey farketmeyebilirdi. Ama federasyon görevini tam yapmalıydı.

Neyse olan oldu Ankaragücü ile Ankaraspor'un aynı turnuvada mücadele etmesi sakıncalı bulundu. Ankaraspor bir alt lige düşürüldü. Ama enteresan olan Türkiye Kupası'nda mücadele etmesine izin verilmiş olması. Halbuki Ankaragücü de Türkiye Kupası'na katılıyor. Aynı mantığa göre orada da oynamasına izin verilmemesi lazım. Gerçi ilk turda elenirler zaten böyle giderse. Ama ortada ciddi bir çelişki var.

CAS, FIFA işi falan da hikaye galiba. Levent Bıçakçı (ki kendisi UEFA Tahkim Kurulu üyesidir) CAS'ın TFF'nin iç işlerine karışamayacağını ancak uluslararası ihtilaf durumlarında karar verebileceğini söyledi. Onun sözünün üstüne de daha bir şey demeye gerek yok zaten.

Hiç yorum yok: