BİY

16 Mayıs 2009 Cumartesi

FIA ve WADA

Yazıya başlamadan önce belirtmeliyim ki bu yazı tamamen FIA ve WADA yetkililerin yaptıkları açıklamaların bende oluşturduğu intiba ile alakalıdır. Haklı olup olmadıkları benim problemim değildir.


Formula 1 takipçilerinin bildiği gibi küresel mali kriz en çok bu sporu etkiledi. Bunun üzerine bir de büyük takımlar araçlarını yeteri kadar geliştiremeyip bir de difüzör ayağına iyice geride kalınca meydan Jenson Button denilen adama kaldı. Açıkçası F1'i takip etmeye Schumacher'in yarıştığı zamanlarda başladığım için kırmızılarla griler önlerde olmayınca izlediğim yarışın hiç bir cazip yanı kalmıyor. Bir de bütün bunlara FIA'nın bütçe kısıtlaması kuralında diretmesi Ferrari, Renault ,Red Bull ve Toyota'nın çekilmeyi ciddi ciddi düşünmesi iyice keyfimi kaçırıyor. Bu sporun gerçek sahipleri arkasında milyonlarca hayranları olanlar iplenmiyormuş gibi bir durum ortaya çıkıyor. Bu da bu Formula 1'i takip eden beni iyicee uyuz ediyor.

Gelelim WADA'ya. Aslında bu kuruma daha çok ayar oluyorum. İyice kendilerini bir şey sanmaya başladılar. Anladık adil ve temiz bir spor isteyebilirsiniz. Ama sporculara potansiyel suçlu muamelesi yapmak da neyin nesi? Adam gibi denetimini yap. Yok her gün tatillerde bile 1 saat nerede olduklarını söyleyeceklermiş de bilmem ne. Hayatımda bu kadar saçma bir uygulama görmedim. İşin asıl komik yanı Sepp Blatter (onu da pek sevmiyorum ya neyse) bu kuralın futbolcular için uygulanması zor bir karar olduğunu söylüyor, WADA başkanı da onu futbolu olimpiyat oyunlarından çıkarmakla tehdit ediyor. Tamam "olimpik ruh" olimpiyat bunlar önemli kavramlar. Ama futbolun olimpiyatlara ihtiyacı mı var? Zaten 4 senede 1 Dünya Kupası yine arada 4 senede 1 Avrupa Şampiyonası ve her yıl Şampiyonlar Ligi gibi organizasyonları izliyoruz. WADA başkanı bunlardan bihaber mi?

Sonuç olarak bu sporları takip eden bizler ne WADA Başkanı John Fahey'i biliriz ne de FIA Başkanı Max Mosley'i. Biz Rafael Nadal'ı, Ferrari'yi ,Renault'yu biliriz onları izleriz. Takım elbiseli, kravatlı, despot "dediğim dedik çaldığım düdük'leri" değil.

Hiç yorum yok: