BİY

21 Mayıs 2009 Perşembe

Uefa Kupası Finali


Mircea Lucescu'nun takımı Shaktar Donetsk Alman temsilcisi Werder Bremen'i uzatma bölümünde bulduğu gol ile 2-1 mağlup ederek son Uefa Kupası'nı kazandı. Açıkçası maça bakacak olursak hakeden takımın kupaya uzandığını söyleyebiliriz.

Maça daha iyi başlayan sahaya daha iyi yayılan takım Shaktar Donetsk idi. İlk 15-20 dakika oyunun kontrolü Shaktar'daydı. Daha sonra Werder Bremen oyunu dengelemeye başlıyordu ki defansın hatası yüzünden golü yediler. Golden sonra demoralize olan Werder Bremen belli bir süre oyundan düştü ama imdadına Shaktar'ın kalecisi Pyatov yetişti. Böyle bir maçta yememesi gereken bir gol yiyerek skora eşitlik gelmesine sebep oldu.

İkinci yarı ilk yarıya oranla iki takım da daha kontrollü oynamayı tercih etti. İlk yarıdaki yüksek tempo, gol pozisyonları, seyir zevki ikinci yarıda olmadı. Bunda hakem Cantelejo'nun devrenin başında çaldığı faul düdüklerinin de etkisi vardı. Maçta eşitlik bozulmayınca iki teknik direktör de oyuncu değiştirmeyi düşünmedi. İlk değişiklik 78'de Thomas Schaff tarafından yapıldı. Markus Rosenberg yerine Aaron Hunt oyuna girdi. Lucescu ise ilk değişikliği 90'da yaptı. Sanki iki teknik direktör de maçın uzamasına razı gibiydi.



Uzatmalar başladığında Shaktar sanki biraz daha etkili gibiydi. Nitekim 97' de golü buldular. Srna'nın pasında Jadson golü attı ve takımını 2-1 öne geçirdi. Bu gol Werder Bremen'in oyun disiplininden kopmasına sebep oldu. Geriye kalan dakikalar şuursuz Werder Bremen hücumlarına sahne oldu. Son dakikada Pizarro'nun attığı golü hakem faul gerekçesi ile vermedi. Bence doğru bir karardı.



Kupayı hakeden takım kazandı demek sanırım yanlış olmaz. Shaktar takımı maç 1-1 olana kadar daha iyi oynayan taraftı. Kalecinin hediyesi olan o gol olmasa 90 dakikada kupaya ulaşabilirlerdi. Ama finalin diğer maçlardan yarım saat daha fazla oynanması futbolseverler açısından daha güzel oldu.



Hakeme gelecek olursak; Cantelejo eskiden çok kolay faul veren ve çok kolay kart gösteren bir hakemdi. 1-0 kazandığımız İnter maçını da yönetmişti. O zamanlar çok kolay faul çaldığı için o maçta çaldığı düdükler açıkçası çok işimize yaramıştı. Fakat aradan geçen sürede kendisini bu konuda geliştirdi. Artık eskisi kadar faul kolay faul vermiyor, kart göstermiyor. Bu akşamki finalde de neredeyse kusursuz bir yönetim gösterdi.

Yayıncı kuruluş Show TV'ye iki satır bir şey yazacağım. Reklam alacağım diye bir maçın içine bu kadar edilmez. 2. yarı ve uzatma devreleri 10'ar saniye geç başladı. Hadi 10 sn'den bir şey olmaz dedik geciştirdik. Tam maç bitti futbolcuların sevinçlerini göremeden reklama girdiler. Ben de direkt NTV Spor'u açtım. Belli bir süre sonra Show'a döndüm, 2. reklam kuşağını girmişlerdi tekrar NTV Spor'u açtım. Bir baktım Loran Vayloyan kupa törenini anlatıyor. İşte o anda Show TV kanalına sövmek farz olmuştu. Geçen sene finali yayınlamayıp "Var mısın Yok musun?" diye tabir edilen programı yayınlamışlardı. Daha sonra maçı banttan verdiler. Bu sene de finalin içine ederek bambaşka bir şey daha imza attılar.

4 sene önceki kadar efsane bir final olmadı bu sefer. Ama en azından Uefa Kupası adı altında oynanan son kupa finaliydi. En azından bu finalin de böyle bir özelliği oldu. Öte yandan arada Fenerbahçe tezahüratları yapıldığını duyduk. O da Türkiye'de takımsever sayısının gerçek futbolsever sayısından fazla olmasının tezahürü idi. Kupa-2'de final oynanıyor adam sezon boyunca nal toplamış takımına tezahürat yapıyor. Deli mi ne?

Hiç yorum yok: