Son günlerde ağızlara sakız olan bir laf ortalarda dolanmaya başladı. Kim çıkardıysa artık bir "ligin marka değeri" lafıdır almış başını gidiyor. En son Bülent Uygun Sivasspor'un şampiyon olması ligin marka değerini düşürür diyen kendini bilmezlere haddini bildirmiş sağolsun. Daha önce de Beşiktaş Dergisi'ndeki yazısında Yıldırım Demirören Adnan Polat'ın "tezgah" lakırdısından sonra buna benzer bir şeylerden bahsedip saçmalamıştı.
Yukarıdaki paragrafta marka değerinden bahsedenlere bakacak olursak birinin liderin teknik direktörü diğerinin ise 2.'nin başkanı olduğunu görüyoruz. Bu tür açıklamaları da ligin zirvesindeki takımlara mensup insanların yapması normal. Sonuçta kimse kalitesi düşük marka değeri ise aslında olmayan bir ligde başarılı olduğu gerçeğini görmek istemez. Daum zamanında da Fenerbahçe liderken ligin futbol kalitesinin düşük olduğu görüşüne Fenerbahçeliler itiraz ediyorlardı.
Ligimizin marka değeri lafı içi boş bir kavramdır. Çok büyük laf ettiğini zannedip aslında bir halt söylemeyenlerin kendilerini tatmin etmek için uydurdukları bir şeydir.Ligimizin marka değeri olsa (bu seneki Fenerbahçe maçlarını saymazsak) maçların yayın hakları yabancı ülkelere satılır (batıdakiler doğudakiler değil) ligimiz yabancı çöplüğüne dönmez, kariyerinin zirvesindeki kaliteli oyuncular ülkemizde oynar büyük diye geçinen takımlar her sene teknik direktör değiştirmezlerdi. Bu olayların tam tersinin bizim ülkemizde yaşandığı düşünülürse böyle bir ligde marka değerinden bahsetmek ne kadar doğru bir davranış tartışılır.
Sonuç olarak ligimizin marka değeri varsa çok da fazla önemsenecek boyutlarda olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. O yüzden hiç kimse endişe etmesine gerek yok. Ligimiz marka değeri hiç düşmüyor hep orda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder